güneş

Turkish-English Translation

  1. sunshine
  2. eclipse
  3. sun
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

başına güneş geçmesi
heat exhaustion Noun, Medicine
başına güneş geçmesi
heat prostration Noun, Medicine
güneş çarpması
heat exhaustion Noun, Medicine
güneş çarpması
heat prostration Noun, Medicine
Güneş Dil Teorisi
Sun Language Theory Proper Name, History
güneş dışı gezegen
exoplanet Noun, Astronomy
güneş dışı gezegen
extrasolar planet Noun, Astronomy
siste görünen güneş
fog eye
güneş ...
Phoebean
güneş balığı
rainbow wrasse Noun, Zoology
güneş banyosu
sun bath Noun
güneş banyosu yapılan etrafı camla çevrili yer
solarium
güneş banyosu yapmak
to sunbathe Verb
güneş banyosu yapmaya elverişli dam
sun roof
güneş banyosu yapmaya elverişli güverte
sun deck
güneş batışı
sunset
güneş batması
sunset Noun, Geography
güneş batması
sundown Noun, Geography
güneş doğmadan
before sunrise Adverb
güneş doğmadan önce beliren hafif aydınlık
foregleam Noun
güneş doğuşu
sunrise
güneş enerjisi
solar power Noun
güneş enerjisi
solar energy Noun
güneş enerjisi ile yemek pişirme
solar cooking
güneş etkisi ile oluşan
solar
güneş gözlüğü
goggles
güneş gözlüğü
dark glasses
güneş gözlüğü
sun glasses
güneş ışığı
sun
güneş ışığı
sunshine
güneş ışığı bağlantısı
sun-to-sun link Noun, Astronomy
güneş ışığına tutma
exposure against the sun
güneş ışığından kör olma
sun blind
güneş ışığından kör olmak
to sun blind Verb
güneş ışını
sunbeam
güneş ışınları kolektörü
solar collector
güneş ışınları kollektörü
solar collector
güneş kolektörü
solar collector Noun, Machinery
güneş kursu
sun disk Noun, Art
güneş lekeleri
sun spots Noun
güneş lekesi
sunspot
güneş paneli
solar panel Noun
güneş pili
solar cell
güneş radyasyonu
solar radiation
güneş saati
sundial
güneş şapkası
sunhat Noun
güneş şemsiyesi
parasol
güneş şemsiyesi
sunshade
güneş siperliği
sun visor Transport
güneş sistemi
solar system Noun, Astronomy
güneş tutulması
solar eclipse Noun, Astronomy
güneş tutulması
eclipse of the sun Noun, Astronomy
güneş ve dünya arasında olan
inferior
güneş ya da ayın tutulmasına neden olmak
to eclipse Verb
güneş yanığı
sunburn
güneş yanığı
sun tan
güneş yanığından acı çeken
sunburnt sunburned
Güneş'teki fırtınalar sonucu oluşan
northern lights
(hava , güneş , rüzgâr veya yağmur ile) yıpranma
weathered
hastaya güneş banyosu yaptırma
insolation
hava güneş , rüzgâr veya yağmur ile yıpranmış
weathered
kısmi güneş (ay) tutulması
partial eclipse
koruyucu güneş kremi
sunscreen Noun, Medicine
mantara benzer bir maddeden yapılmış güneş şapkası
helmet Noun
pahalı makineler yerine güneş ışığı
soft technology
polaroid güneş gözlüğü
polaroids
suni güneş ışığı
artificial sunlight
vasati güneş saati
mean time
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Dünya ve diğer gezegenlerin etrâfında döndüğü, ... en yakın yıldız, şems
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.