a few

  1. birkaç
  2. tek tük
partisine birkaç üye daha kazanmak Verb
çok sayıda, (bir) hayli, … larca.
a good few weeks: haftalarca.
You'll have to wait a good few weeks.
birçok, çok sayıda/miktarda, pek çok, bir hayli.
He has quite a few books. I spent quite a few years of my life there.
beş on kuruş
bilgi kırıntısı
birkaç gün önce
gençlikteki tek tük kaçamak
çoğunluğu elde etmek için birkaç oy eksik olmak Verb
bir ziyareti birkaç gün uzatmak Verb
birine bilgi vermek ya da deneyiminden söz etmek Verb
kırk tarakta bezi olmak Verb
fazla içmek, (içkiyi) fazla kaçırmak, sarhoş olmak.
Last night we have had a few too many.
birkaç sıyrıkla paçasını kurtardı
birine yardımcı olacak birkaç not yazıvermek Verb
birkaç gün uzak kalmak Verb
istasyona birkaç saniye mesafede olmak Verb
istasyona birkaç saniye mesafede oturmak Verb
birkaç söz söylemek Verb
...'enlerin sayısı az değildir.
birkaç lira üstünde durmamak Verb
bazı kusurlar göstermek Verb
sadece birkaç parça eşyası olmak Verb
biriyle birkaç gün geçirmek Verb
derse başlamadan birkaç söz söylemek Verb
biraz teselli bulmak Verb
kısa bir konuşma yapmak Verb
tatil için birkaç kuruş bir araya getirmek Verb
bir dosta birkaç satır karalamak Verb
birkaç söz karalamak Verb
birini birkaç dakika görmek Verb
birkaç dakika kalmak Verb
soluk almak için işi bırakmak Verb
çoğunluğu elde etmek için birkaç oyun eksik olması
acele birkaç satır yazmak Verb
çok sayıda, (bir) hayli, … larca.
a good few weeks: haftalarca.
You'll have to wait a good few weeks.
bir hayli, bir çok.
I spent a good few years of my life there.
mutlu azınlık
az şeyle yetinen kimse olmak Verb