abuse

  1. Noun, Law kötüye kullanma
  2. kötüye kullanma(k), suiistimal (etmek).
    to abuse someone's good faith: bir kimsenin itimadını
    kötüye kullanmak.
    the abuse of trust: emniyetin suiistimali.
    to abuse administrative authority: yönetim yetkisini kötüye kullanmak.
  3. dövmek, incitmek, zarar vermek, kötü muamele etmek.
    to abuse a horse: atı kırbaçlamak.
    to abuse
    one's eyesight: birinin bakışlarını incitmek/rencide etmek.
  4. sövmek, küfür etmek, kötü söz söylemek, şerefini lekelemek, iftira/hakaret etmek, karalamak.
    He got
    drunk and abused his boss.
  5. aldatmak.
    You have been abused: Seni aldattılar.
  6. fesat, hile.
  7. küfür, sövme, hakaret.
    to shower abuse on someone: bir kimseyi küfür yağmuruna tutmak.
    The
    officer heaped abuse on his men: Subay erlere sövüp saydı.
  8. kötülük, kötü muamele, kötü davranma, dayak atma, zulmetme.
    The child was subjected to cruel abuse:
    Çocuğa zalimane kötü muamele edilmişti.
  9. ırza tecavüz.
  10. aldatma, hile.
hakkın kötüye kullanılması Noun, Law
takdir hakkını kötüye kullanmak Verb
takdir yetkisini kötüye kullanmak Verb
istismarcı Adjective
çocuk istismarı Noun, Criminal Law
Zihinsel engellilik, ruh sağlığı ve madde bağımlılığına yönelik yatılı bakım faaliyetleri (NACE kodu: 87.2) Noun, Trades-Professions
Zihinsel engellilik, ruh sağlığı ve madde bağımlılığına yönelik yatılı bakım faaliyetleri (NACE kodu: 87.20) Noun, Trades-Professions
bağıra bağıra küfretmek.
iftira kampanyası Noun
ırza tasaddi fiili
(ırza geçmeye teşebbüs teşkil eden fiil
çocuklara tasallut etme
Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi Noun, International Law
tasfiye veya vasiyeti infaz ve sair amaçlarla tereke ve sair mallar tevdi olunan kimsenin doğrudan doğruya
kendi çıkarına malları satmak
Verb
kendisine idare
zimmetine geçirmek veya temellük etmek suretiyle kötüye kullanması
madde kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı Noun, Medicine
hakaret yağmuru
ağır suiistimal
ırza geçme
tinercilik Noun, Medicine
sigorta suiistimali Noun, Insurance
sövüp saymak Verb
birini küfür yağmuruna tutmak Verb
istismara açık Adjective
suiistimale açık Adjective
birine hakaret yağdırmak Verb
küfür yağmuruna tutmak Verb
psikolojik şiddet Noun
bir suiistimali düzeltmek Verb
bir suiistimali durdurmak Verb
bir suiistimali bertaraf etmek Verb
suiistimal
mastürbasyon
kendini aşağılama
cinsel istismar Noun, Psychology
küfür yağmuru
birini tacize maruz bırakmak Verb
birini taciz etmek Verb
madde kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı Noun, Medicine
hakaret seli
ticareti kötüye kullanma
bir kadına tecavüz etmek Verb
alkol bağımlısı olmak Verb
alkolik olmak Verb
uyuşturucu kullanmak Verb
uyuşturucu bağımlısı olmak Verb
yetkinin kötüye kullanılması
medeni hakların kötüye kullanılması
görevin kötüye kullanılması
emniyeti suiistimal
güvenin kötüye kullanılması
takdir hakkının kötüye kullanılması
haciz hakkına dayanarak el konulan eşyanın haksız olarak kullanılmasıyla haciz hakkının kötüye kullanılması
hakim durumun kötüye kullanılması
hâkim durumun kötüye kullanılması Noun, Competition Law
dışlayıcı kötüye kullanma Noun, Competition Law
sömürücü kötüye kullanma Noun, Competition Law
hâkim durumun başka bir pazarda kötüye kullanılması Noun, Competition Law
kız çocuğa tecavüzde bulunma
tekelin kötüye kullanılması
adın kötüye kullanılması
gücün kötüye kullanılması
dava hakkının kötüye kullanılması
din istismarı Noun, Religion-Faith
hakkın suistimali
bir hakkın sırf başkasına zarar vermek amacıyla kullanılması
hakların kötüye kullanılması
bir şeyin kötüye kullanılması
inancı kötüye kullanma
rüşvet alma
masturbate.
bir şeyi kötüye kullanmak Verb
boş vaatlerle aldatılmak istemiyorum
hakların kötüye kullanılması yasağı Noun, Law