acquire

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kazanmak, elde etmek, ele geçirmek, edinmek, sahip olmak, tedarik etmek.
    He acquired a handsome fortune:
    İyi bir servete sahip oldu.
    to acquire a language: bir lisanı elde etmek (öğrenmek).
    to acquire a habit: âdet/huy edinmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

acquired right
kazanılmış hak Noun, Law
acquisition of nationality
vatandaşlığın kazanılması Noun, International Law
(habit , manner) to acquire
kapmak Verb
reserve an option to acquire
satın alma opsiyonunu mahfuz tutmak Verb
acquire a certain color
renk almak Verb
acquire a character of its own
özelleşmek Verb
acquire a circle of friends
muhit edinmek Verb
acquire a company
bir şirketi satın almak Verb
acquire a different character
farklılaşmak Verb
acquire a good title
pürüzsüz mülkiyet sahibi olmak Verb
acquire a habit
bir alışkanlık edinmek Verb
acquire a habit of buying
satın alma alışkanlığı edinmek Verb
acquire a habit of buying
satın almayı alışkanlık edinmek Verb
acquire a language
bir dil öğrenmek Verb
acquire a language
bir dil öğretmek Verb
acquire a monument status
anıtlaşmak Verb
acquire a new form or condition
hallenmek Verb
acquire a patent compulsorily
zorunlu olarak patent almak Verb
acquire a property
mülk edinmek Verb
acquire a reputation
şöhret edinmek Verb
acquire a right
hak elde etmek Verb
acquire a right
bir hak elde etmek Verb
acquire a shape
şekillenmek Verb
acquire a stake in ...
...'e iştirak etmek Verb, Management
acquire a taste for sth
bir şeyden tat almaya başlamak Verb
acquire a taste for sth
bir şey hoşa gitmeye başlamak Verb
acquire a taste of something
birşeyden zevk almaya başlamak Verb
acquire a taste of something
birşeye düşkünlük geliştirmek Verb
acquire a taste of something
birşeyden hoşlanmaya başlamak Verb
acquire an interest in ...
...'e iştirak etmek Verb, Management
acquire by inheritance
mirasla sahip olmak Verb
acquire by inheritance
mirasa sahip olmak Verb
acquire by presciption
zaman aşımı ile iktisap etmek Verb
acquire by prescription
zamanaşımı sonucu hak iktisap etmek Verb
acquire by purchase
satın alma yoluyla iktisap etmek Verb
acquire citizenship
başka uyruğa geçmek Verb
acquire experience
pişmek Verb
acquire legal status
hukuki varlık kazanmak Verb
acquire legal status
yasal kimlik kazanmak Verb
acquire legal status
hukuki şahsiyet edinmek Verb
acquire membership
üyelik iktisap etmek Verb
acquire nationality
vatandaşlığa geçmek Verb
acquire property
mallanmak Verb
acquire property
mülk iktisap etmek Verb
acquire renown
ün kazanmak Verb
acquire reputation for
bir konuda ün kazanmak Verb
acquire skill
meleke kazanmak Verb
acquire sth
bir şeyin mülkiyetini edinmek Verb
acquire the goodwill
müşteri kazanmak Verb
acquire the status of ...
... haline gelmek Verb
acquire the title
mülkiyet elde etmek Verb
acquire vogue
yüz bulmak Verb
acquire vogue
beğenilmek Verb
acquire vogue
revaçta olmak Verb
(voice) to acquire a peremptory tone
katileşmek Verb
capacity to acquire rights
hak ehliyeti Law
cause something to acquire a newness or freshness
yenileştirmek yeniletmek Verb
manage to acquire something very valuable
turnayı gözünden vurmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database