al.

  1. başka şeyler.
  2. başka kimseler, başkaları.
al
Hint dutu
(Morinda citrifolia): Hindistanda yetişir. Kökü boyacılıkta kullanılır. Noun
Al
aluminium
Al
aluminyum Noun, Chemistry
ve diğer kişiler Noun
-al
“-e ait”: Lâtinceden alınan adlara eklenerek onlardan sıfat yapar:
cordial, national, typical gibi. Suffix
-al
Fransızca ve Lâtince asıllı fiillerden ad yapar:
acquital, arrival, denial, refusal gibi. Suffix
-al
Kimyada bir bileşimde aldehit bulunduğunu gösterir:
chloral gibi. Suffix
Arafat: Müslümanlığa göre cennetle cehennemi ayıran duvar. Noun
çiğnemi hoş, ne sert ne yumuşak.
El Fetih
Filistin Kurtuluş Örgütü'ndeki en büyük Gerilla Gurubu
açık hava(da), dışarı(da).
to dine alfresco = al fresco: dışarıda yemek.
an alfresco = al fresco
café: açık hava kahvesi.
Melhame-i Kübra Noun, Religion-Faith
Büyük Melhame Noun, Religion-Faith
Melhame-i Süğra Noun, Religion-Faith
El Kaide Noun
dinin doğru yolu.
Sırat Köprüsü.
dışarıda
açık havada
otobiyografik notlar Noun
demografik özellikler Noun
demografik önlemler Noun
nüfus durumu
demografik istatistikler Noun
demografik yapı
nüfus yapısı
demografik eğilim
ve başka yerde.
ve başkaları.
Miraç Kandili Noun
al
scarlet
al
rouge
al
red
al
vermilion
al
ruddy
al
cramoisie
Al
gibbsite
to be in league with ... Verb
to be in cahoots with ... Verb
crimson
to flush Verb
v sign
lo and behold
to get puerperal fever Verb
here we go again
the Turkish flag
red flag Noun
give-and-take policy Noun
vermilion
you're another
ruddy-cheeked
rubicund
purple in the face
buy-American policy Noun
as good as the next (one)
buy the book
Duck and Cover Proper Name, Cinema
there are two boxes on table, take either

al
Hîle, kurnazlık, ... dalavere, desîse
al
İsimden isim yapma eki
al
İsimden fiil yapma eki
al
Alüminyum elementinin sembolü
al
Pembeye kaçan ... kırmızı renk
al
Âile, evlât, ahfat