alien

  1. Adjective, International Law yabancı
  2. Proper Name, Cinema Yaratık
  3. yabancı, ecnebi, vatandaş olmayan.
  4. başka ırktan olan kimse.
  5. bazı hak ve imtiyazlardan yoksun olan kimse.
  6. yeryüzünde yaşamayan, başka dünyalara ait (yaratık).
  7. garip, acayip.
    alien speech: acayip demeç.
  8. muhalif, muhasım, zıt.
    ideas alien to our way of thinking: düşüncelerimize zıt fikirler.
  9. (bir mülkü) satmak, devretmek.
  10. yabancılaştırmak, (sevgiyi) soğutmak.
bir yabancıyı sınırdışı etmek Verb
istenmeyen bir yabancının sınırdışı edilmesi
bir yabancıyı memleketten çıkarmak Verb
tabiiyet değiştirilmiş
yerleşmek için ABD'ye gelen yabancı
(US) Amerikan vatandaşı olmayan kişi
(Br) İngiltere'de doğmuş yabancı
istenmeyen yabancı
yabancı şirket
faaliyetlerini nerede gerçekleştirirse gerçekleştirsin yabancı bir ülkenin yasaları çerçevesi içinde kurulmuş şirket
(US) yabancı şirket
yabancı bir ülkenin yasaları çerçevesi içinde kurulmuş şirket
yabancı kültür
kanunun öngördüğü şekilde Amerikan vatandaşı olma niyetini bildiren ABD'de ikamet eden yabancı uyruklu kişi
bir düşman ülkenin vatandaşı
düşman bir memleketin uyruklusu
düşman yabancı
dost bir memleketin uyruklusu
bir şeye yabancı olmak Verb
yabancının malı
yabancı
bir yabancının malı
karşı olmak Verb
yabancı malların kamulaştırılması
yabancı mallarının kamulaştırılması
yabancı malına el koymak Verb