arise

English-Turkish Translation

  1. Intransitive Verb (ortaya) çıkmak, zuhur etmek.
    New problems arise daily: Her gün yeni sorunlar (ortaya) çıkıyor.

    Smoke arose from chimney. A strong wind arose and blew our boat onto the rocks.
  2. Intransitive Verb
    arise from: doğmak, hasıl olmak.
    Accidents arise from the carelessness: Kazalar, dikkatsizlikten doğar.
  3. Intransitive Verb yukarı çıkmak, yükselmek.
    Along the road, new buildings will soon arise: Yakında yol boyunca yeni
    binalar yükselecek.
    Vapors arise from the humid places.
  4. Intransitive Verb kalkmak.
    He arose early and went to the garden: Erken kalkıp bahçeye çıktı.
  5. Intransitive Verb başkaldırmak, isyan etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(conflict) to arise
ihtilaf çıkmak Verb
cause to arise
doğurmak Verb
should the occasion arise
gerekirse
should the occasion arise
gerektiğinde
should the opportunity arise
bir fırsat vukuunda
should the opportunity arise
eğer fırsat çıkarsa
arise from
neşet etmek Verb
arise from
bir şeyden ileri gelmek Verb
arise from the exercise of a profession or employment
bir mesleğin icrasından veya bir işin ifasından doğmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database