authorities

English-Turkish Translation

  1. yetkili makamlar/kimseler, hükümet, idarî makamlar.
    The authorities at the town hall are slow to deal
    with the complaints: Belediye yetkilileri, şikâyetleri kovuşturmakta yavaş davranıyorlar.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

law-enforcement authorities
kanun uygulayıcılar Noun, Public Administration
quote one's authorities
yararlandığı kaynakları belirtmek Verb
reveal one's holdings to the tax authorities
malvarlığını vergi makamlarına bildirmek Verb
assent of the authorities
yetkili makamlarin uygun görmesi, rızası
assent of the authorities
yetkili makamların uygun görmesi, rızası, muvafakatı, icazeti, cevap vermesi
assignment of roles and authorities
görev ve yetki dağılımı Noun
attempt to influence judicial authorities
yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs Noun, Law
be held up by the immigration authorities
göçmen bürosunca alıkonulmak Verb
be held up by the immigration authorities
göçmen bürosunda alıkonulmak Verb
be in the hands of police authorities
polis makamlarının elinde olmak Verb
blind deference to authorities
makamlara körü körüne itaat
borrowing by local authorities
yerel idarece ödünç alma
church authorities
kilise makamları Noun
citation of authorities
ilmi içtihatlara veya kazai kararlara atıfta bulunma
citation of authorities
kanuna
city authorities
şehir makamları Noun
civic authorities
hükümet makamları Noun
civil authorities
sivil makamlar Noun
competent authorities
yetkili makamlar Noun
competent authorities
yetkili merciler Noun, Law
competent legal authorities
yetkili yargı makamları Noun, Law
constituted authorities
anayasaca tayin ve ihdas olunan devlet yönetim organları Noun
customs authorities
gümrük makamları Noun
customs authorities
gümrük yetkilileri Noun
defraud the authorities
makamları dolandırmak Verb
denounce someone to the authorities
birini makamlara ihbar etmek Verb
district authorities
belediye makamları Noun
duties and authorities
görev ve yetkiler Noun
education authorities
eğitim makamları Noun
enter into a bond with the customs authorities
gümrük makamlarına teminat vermek Verb
European Outline Convention on Transfrontier Co-operation between Territorial Communities or Authorities
Yerel Yönetimler ve Yerel Topluluklar Arasında Sınırötesi İşbirliği Çerçeve Sözleşmesi Proper Name, Law
European Outline Convention on Transfrontier Co-Operation Between Territorial Communities or Authorities
Belirli Bir Bölgeye Ait Topluluklar Veya Hükümetler Arasında Sınır Ötesi İşbirliğine Dair Taslak Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
examination authorities
sınav makamları Noun
exchange authorities
kambiyo makamları Noun
fair authorities
fuar makamları Noun
federal authorities
federal makamlar Noun
financial authorities
mali yetkililer Noun
foreign exchange authorities
kambiyo mercileri Noun
give notice to the authorities
makamlara bildirmek Verb
hand over to the police authorities
polis yetkililerine teslim etmek Verb
indebtedness of local authorities
yerel makamların borçları Noun
independent administrative authorities
bağımsız idari otoriteler Noun, Competition Law
inland revenue authorities
(Br) Kamu Gelirleri İdaresi
International Association of Lighthouse Authorities
Uluslararası Fener Birliği Proper Name, Organizations
international union of local authorities
Uluslararası Yerel Makamlar Birliği
judicial authorities
adalet makamları Noun
judicial authorities
adli makamlar Noun, Law
land registry authorities
tapu sicil muhafızlığı
law enforcement authorities
icra makamları Noun
law-enforcement authorities
kanun uygulama birimleri, kolluk, kolluk kuvvetleri Noun, Law
law-enforcement authorities
güvenlik amirleri Noun, Public Administration
law-enforcement authorities
kolluk kuvveti Noun, Public Administration
legal authorities
yasal merciler Noun, Law
local authorities
(US) mahallin en yüksek sivil makamı
military authorities
askeri makamlar Noun
monetary authorities
para yetki kurumları Noun
monetary authorities
para organları Noun
monetary authorities
parasal yetkililer Noun
municipal authorities
belediye makamları Noun
occupation authorities
işgal kuvvetleri makamları Noun
official authorities
resmi merciler Noun
permission by authorities
yetkili makamların izni
postal authorities
posta makamları Noun
provincial authorities
vilayet yetkilileri Noun
public authorities
kamu yetkilileri Noun
public authorities
resmi merciler Noun
public authorities
yetkili merciler Noun
public authorities
resmi makamlar Noun, Public Administration
railway authorities
demiryolu yetkilileri Noun
regional or local authorities
bölgesel ya da yerel yönetimler Noun
regional or local authorities
bölgesel ya da yerel yönetimler (makamlar)
regulatory and supervisory authorities
düzenleyici ve denetleyici kurumlar Noun, Law
report a death to the authorities
bir ölüm vakasını ilgili makamlara bildirmek Verb
revenue authorities
devlet hazinesi
revenue authorities
mal sandığı
rights and authorities
hak ve yetkiler Noun
sanitary authorities
sağlık makamları Noun
school authorities
okul yetkilileri Noun
service provided by public authorities
s kamu makamlarınca sağlanan hizmetler Noun
services provided by public authorities
kamu makamlarınca sağlanan hizmetler Noun
the administraive authorities
idari makamlar Noun
the administrative authorities
idari makamlar Noun
the civil authorities
mülki idare
the civil authorities
sivil makamlar Noun
the court authorities
mahkemeler Noun
the court authorities
yargı makamları Noun
the crown authorities
savcılık makamı
the customs authorities
gümrük makamları Noun
the district authorities
bölgesel makamlar Noun
the ecclesiastical authorities
kilise yetkilileri Noun
the federal authorities
federal idare
the fiscal authorities
mali makamlar Noun
the health authorities
sağlık makamları Noun
the judicial authorities
bireylerin kendi aralarındaki veya bireyle devlet arasındaki hukuki uyuşmazlıkları çözümleme yetkisi
the judicial authorities
yargı erki
the leading authorities
ileri gelen makamlar Noun
the local authorities
yerel yönetim
the occupational authorities
işgal kuvvetleri makamları Noun
the police authorities
emniyet amirliği
the postal authorities
PTT başmüdürlüğü
the provincial authorities
vilayet makamı
the public authorities
kamu yetkilileri Noun
the public authorities
hükümet daireleri Noun
the revenue authorities
mali makamlar Noun
the sanitary authorities
sağlık makamları Noun
the tax authorities
vergi makamları Noun
transport authorities
(US) trafik müdürlüğü
treasury authorities
maliye daireleri Noun
university authorities
üniversite makamları Noun
with the approval of the authorities
makamların onay ıyla
with the approval of the authorities
makamların onayıyla
zonal authorities
bölgesel makamlar Noun
competent authorities in member states
üye devletlerdeki yetkili makamlar Noun
local authorities investment
belediye kaza dairesinde yapılan yatırımlar Noun
notify the authorities of sth
makamlara bir şeyi bildirmek Verb
the authorities finally disclosed the facts to the press
yetkililer sonunda gerçekleri basına açıklamak dılar Noun
Convention Concerning the Powers of Authorities and the Law Applicable in Respect of the Protection of Minors
Küçüklerin Korunmasında Makamların Yetkisine ve Uygulanacak Kanuna Dair Sözleşme Noun, International Law
The Black Sea Littoral States Border/Coast Guard Authorities Cooperation Forum
Karadenize Sahildar Ülkeler Sınır/Sahil Güvenlik Teşkilatları İşbirliği Forumu Proper Name, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database