avoid

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb sakınmak, çekinmek, kaçınmak, kurtulmak, sıyrılmak, uzak durmak, içtinap etmek, önlemek, savuşturmak,
    bertaraf etmek.
    to avoid a person: bir kimseden kaçınmak/çekinmek.
    to avoid danger: tehlikeden sakınmak.
    to avoid doing something: bir şeyi yapmaktan kaçınmak.
    to avoid notice: gözden uzak durmak, dikkati çekmemeye çalışmak.
    He avoided punishment by running away: Kaçıp giderek cezadan kurtuldu.
    She avoided to answer my questions: Sorularıma cevap vermekten kaçındı.
    I avoided her by leaving back door: Ona görünmeden arka kapıdan savuştum.
  2. Transitive Verb, Law iptal etmek, feshetmek, hükümsüz kılmak.
    to avoid a deed: bir sözleşmeyi iptal etmek.
  3. Transitive Verb boşaltmak, kovmak, kapı dışarı atmak, ihraç etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

avoid one's obligations
yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçmak Verb
avoidance
içtinap (outdated) Noun
contact avoidance
temastan kaçınma Noun, Medicine
tax avoidance
vergiden kaçınma Noun, Accounting
person whom it is wise to avoid
sakıncalı
try to avoid
kaçamak yapmak Verb
avoid ...
...'den kaçınmak Verb
avoid a contract
mukaveleye itiraz etmek Verb
avoid a contract
sözleşmeye yanaşmamak Verb
avoid a contract
bir sözleşmeyi inkâr etmek Verb
avoid a patent
bir patenti tanımamak Verb
avoid a sale
satıştan kaçınmak Verb
avoid a tax
bir vergiden kaçınmak Verb
avoid a transaction
bir hukuki muameleden kaçınmak Verb
avoid a war
bir savaşı önlemek Verb
avoid anomalies
anormallikleri önlemek Verb
avoid bankruptcy proceedings
iflas muamelelerinden kaçmak Verb
avoid colliding
çarpışmayı önlemek Verb
avoid contact with
alışverişi kesmek Verb
avoid damage
hasarı önlemek Verb
avoid doing something
birşey yapmaktan kaçınmak Verb
avoid doing something
birşey yapmaktan sakınmak Verb
avoid doing something
birşey yapmaktan çekinmek Verb
avoid doing work
kaytarmak Verb
avoid double taxation
çifte vergilendirmeyi önlemek Verb
avoid estate duty
(Br) veraset vergisi ödememek Verb
avoid liability
sorumluluktan kaçmak Verb
avoid paying taxes
vergi ödemekten kaçmak Verb
avoid prosecution
cezai takibata maruz kalmamak Verb
avoid prosecution
cezai takibata maruz kalmak Verb
avoid publicity
herkesçe tanınmayı önlemek Verb
avoid sb's eye
göz göze gelmemeye çalışmak Verb
avoid showing off
ağırdan almak Verb
avoid something like the plague
birşeyden vebalı görmüş gibi kaçmak Verb
avoid strike
bir grevi önlemek Verb
avoid strike
grevi önlemek Verb
avoid tax
vergi kaçırmak Verb
avoid taxes
vergiden kaçınmak Verb
avoid war
savaşı önlemek Verb
look for an excuse to avoid doing sth
kaçımsamak Verb
removal to avoid taxes
vergiden kaçınmak için taşınmak Verb
to avoid detection
yakalanmamak için
transfer to avoid income tax
gelir vergisinden kaçınmak amacıyla yapılan mülkiyet devri Noun, Law
transfer to avoid income tax
gelir vergisi kaçırmak amacıyla mülkiyet devri
English-Turkish phrases from Zargan's own database