Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
bait
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
olta/tuzak yemi.
aldatma, cezbetme.
Employees were lured with the bait of annual bonuses
: Memurlar yıllık ikramiye vaadıyla aldatıldılar.
ergitilmiş bir maddeyi (cam vb.) yapışımla (adezyonla) potadan çekmeye yarayan çubuk vb..
yiyecek, azık, gıda.
oltaya/kapana yem koymak.
kapana kıstırmak, faka bastırmak, tongaya düşürmek, aldatmak, olta/tuzak yemi ile cezbetmek.
tuzağa düşürmek, avlamak.
baiting a husband with culinary artistry
: güzel yemek pişirerek koca avlamak.
(bir hayvanın üzerine) köpek saldırtmak.
to bait a bull with dogs
: boğa üzerine köpekleri saldırtmak.
eziyet/işkence/taciz etmek.
He has a nasty habit of baiting defenseless subordinates.
takılmak, (hayvan veya insanı) kızdırmak, alaya almak.
She seemed to take a delight in baiting him. to bait a bear.
(at vb. hayvanlara bilhassa yolculukta) su vermek.
(yolculukta) konaklamak, yemek ve su için mola vermek.
(at vb. hayvanlar) yem yemek, yemlenmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be a bait
yem olmak
Verb
fish or cut bait
zaman kaybetmeden (iyi/kötü) bir şeye karar vermek, tereddüde son vermek, ya son gayretle uğraşmak ya da vaz geçmek.
fish or cut bait
iki şıktan birini seçmek.
ground bait
suyun dibine batan olta yemi.
Noun
leger bait
ledger = leger
ile ayni anlama gelir. (su dibinde duran) olta yemi.
rise to a bait
dolduruşa gelmek
Verb
rise to a bait
oyuna gelmek
Verb
rise to a bait
oltaya gelmek
Verb
rise to a bait
zokayı yutmak
Verb
rise to the bait
zokayı yutmak
Verb
Shark Bait
Cesur Balık
Proper Name, Cinema
swallow the bait
yemi yutmak
Verb
take the bait
zokayı yutmak
Verb
take/nibble at/rise to/swallow the bait
zokayı yutmak.
bait a hook
yemlemek
Verb
bait advertising
yemlik reklam (bir malın gerçek satış fiyatının yüksek tutulmuş olmasına karşın , müşterileri çekmek
amacıyla o malı ucuz fiyatla satışa sunan reklam
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.