bankacı olarak ticari iş yapmak
Verb
kendini banker olarak tanıtmak
Verb
bankada parası olmak
Verb
uzun vadeli mevduat hesabı açan ve bu parayı taksitli satış yapan tüccarların finansmanında kullanan özel finans kurumu
akreditif veren banka
Noun, Banking
özel bankacı
Noun, Banking
banka onayı, bankaca kabul ve garanti edilmiş çek.
bankaya yatırılan paralar
Noun
takas yapan bankaların mevduat hesabının bulunduğu İngiltere Merkez Bankası
Noun
bankaya yatırılan değerlerin ticaretinden uğranan zarar ziyana karşı sigorta kuvertürü
simsar ve coberlere açtıkları kısa vadeli ihbarsız kredilere uyguladığı faiz haddi
ticaret bankalarının (iskonto bankalarına , senet kırıcılarına , simsar ve
ticaret bankalarının iskonto bankalarına
(Br) banka takas odası
Noun
bankalar mevduatı (anonim şirket biçimindeki bankaların İngiltere Merkez Bankası'ndaki hesaplarının alacak bakiyesi
banka iskontosu (bankanın müşterilerinden aldığı poliçe veya bononun nominal değeri ile bankanın müşteri
hesabına geçirdiği miktar arasındaki fark
bankanın gizliliğe uyma görevi
bankerin genel ipotek hakkı
sürekli ödeme emri: eşsürelerle belirli bir paranın sürekli ödenmesi emri.
Noun
bankanın ödeme yükümlülüğü
bankaya yatırılan paranın makbuzu
banka transferi (yurt dışında çalışanların ücretleri , prim ve istihkak ödemeleri , yatırım kazançları
vs ödemeleri gibi genelde şahsi ödemeleri kapsa
(US) birinci sınıf banka akseptansı
birinci sınıf banka akseptansı
(US) birinci derece banka kabulü
banka referansı vermek
Verb