bazı

English Turkish Phrases

senior lecturer (İngiltere'de ve diğer bazı ülkelerde)
doçent Noun, Education-Training
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Information Technology Some
  2. Adjective various
  3. few
  4. some of
  5. sometimes
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

değerlendirme bazı
basis of valuation
değerlendirme bazı
valuation basis
entegrasyon bazı
basis of integration
hesap bazı
calculation basis
iskonto bazı
discount basis
kâr bazı
profit basis
likidite bazı
liquidity basis
sermaye bazı
capital base
ücret bazı
time standard
ürün bazı
product base
bazı ...ler
certain ...s Noun
bazı açılardan
in certain respects Adverb
bazı ağaçlarda gövde ya da dalın içindeki yumuşak öz
pith
bazı Amerikan eyaletlerinde temyiz mahkemesi
court of errors
bazı Avrupa memleketlerinde lise
gymnasium
bazı bakımlardan
in certain respects Adverb
bazı bakımlardan aynı
analogous Adjective
bazı başkentlerde büyük huzursuzluk yaratmak
to cause considerable disquiet in some capitals Verb
bazı bazı
from time to time
bazı bazı
now and then
bazı bitkilerin dikenli kabuğu
burr
bazı çevreler
some quarters Noun
bazı değişiklikler yapmak
to make some modifications Verb
Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun
Law for Exempting Certain Associations and Institutions from Certain Taxes and All Duties and Charges Proper Name, Law
bazı dış ülkelere karşı kullanılan misilleme gümrük vergisi
retaliatory duty
bazı durumlarda
two-part tariff
bazı durumlarda kanuna aykırıdır
mock auction
Bazı Eşhasın Şark Menatıkından Garp Vilayetlerine Nakillerine Dair Kanun
Law on the Transfer of Certain Persons from Eastern Regions to Western Provinces Proper Name, Law
bazı eyaletlerde bulunan ceza mahkemesi
court of session
bazı gelenekleri korumak
to preserve certain traditions Verb
bazı haberlerin yazılmasını yasaklama
blackout
bazı haklara sahip olmak
to possess certain rights Verb
bazı haklardan
alien
bazı hisse senedi opsiyonlarının sona erdiği Ocak
jajo
bazı hurufat bulunmamak
to be short of certain c Verb
bazı ilginç özellikler göstermek
to present some interesting features Verb
bazı iri hayvanların yavrusu
calf
bazı istisnalarla
with certain exceptions
bazı kalemleri liberalizasyon listesine almak
to liberalize a list of items Verb
bazı kalemleri liberasyon listesine almak
to liberalize a list of items Verb
Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun
Law on Paying Ration Money to Certain Civil Servants Proper Name, Law
bazı kanun hükümlerinden muafiyet
dispensation
bazı karanlık şeyleri hasıraltı etmek
to sweep some gloomy facts under the bonnet Verb
bazı kaydı ihtirazilerle beyanatta bulunmak
to qualify a statement Verb
bazı kesimler
some quarters Noun
bazı konularda söz hakkı olma
voice in some affairs
bazı koşullar çerçevesinde kabul etmek
to agree upon certain conditions Verb
bazı koşullar üzerinde anlaşmak
to settle certain conditions Verb
bazı kusurlar göstermek
to offer a few flaws Verb
bazı Londra hastanelerinde başrahip
hospitaler
bazı maddeleri atlamak
to slip over some items Verb
bazı mallara uygulanan ithalat kısıtlaması
selective import restriction
bazı malları muaf tutan vergi
classified tax
bazı malların ve hizmetlerin üretilmesini yasaklamak
to black Verb
bazı mallarına uygulana düşük gümrük tarifesi
preferential duty
bazı meclislerin reisi
prolocutor
bazı memleketlerin
us- trade
bazı memurları işten çıkarma
ax a number of officials
bazı memurları işten çıkarmak
to axe a number of officials Verb
bazı memurları tensikata tabi tutmak
to reduce a number of officials Verb
bazı meyvelerin çekirdeği
pit
bazı Müslüman ülkelerde hükümdar
imam
bazı Müslüman ülkelerde hükümdar
emir
bazı navlun sözleşmelerinde konşimentonun imzasında
address commission
bazı nesnelerin ışık saçma niteliği
fluorescence
bazı olanaklar sağlamak
to grant certain facilities Verb
bazı otomobillerde yukarı doğru açılan arka kapı
tailgate
bazı oyunlarda hedef
tee
bazı oyunlarda hedef
home
bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek
to interfere Verb
bazı özel amaçlara hizmet etmek
to serve some private ends Verb
bazı posta sevkiyatının ücretsiz yapılması
(US) mail privilege
bazı sanayileri özelleştirmek
to return parts of industry to private hands Verb
bazı şartlar
certain conditions Noun
bazı şartlar altında
unlocking agreement
bazı şartlar altında
under certain circumstances
bazı şartlar altında kabul etmek
to agree upon certain conditions Verb
bazı şartlar tahtında (koşullar çerçevesinde) kabul etmek
to agree upon certain conditions Verb
bazı şartlar veya garanti içeren kısım
clause
bazı şartları yerine getirmek
to perform certain conditions Verb
bazı şartlarla anlaşmak
to agree upon certain conditions Verb
bazı sözcüklere karşı duyulan nefret
logomisia
bazı sözcükleri işitmekten duyulan korku
onomatophobia
bazı sözleri aynı tempoda tekrarlamak
to chant Verb
bazı sözleşmelerin yazılı yapılmasını zorunlu kılan yasa
statute of frauds
Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun
Law on Provisions Applicable to Certain Perpetrators Proper Name, Law
bazı tarımsal emtiayı finanse etmek için kurulmuş
commodity credit corporation
bazı ufak böceklerin salgısı olan yapışkan sıvı
honeydew
bazı ülke mallarına uygulanan düşük gümrük tarifesi
preferential duty
bazı ülkelerde en küçük yerel yönetim
(Fr.) commune
bazı ülkelerde polis tarafından verilen
(Fr.) permis de séjour
bazı ülkelerde sigorta primlerine uygulanan vergi
premium tax
bazı ülkelerde yasama organı
diet
bazı ürünlerin paketlenerek satışı
bundle sale
bazı vergileri ödemekten kaçınmak
to fiscal of necessity Verb
bazı yeni gerçekleri meydana çıkarmak
to develop some new facts Verb
bazı yerlerde geçer olmak
to pass in certain circles Verb
bazı yollardan gitmek
to proceed on certain lobs Verb
bazı yönlerden
in certain respects Adverb
(tavşan , geyik , vb) bazı hayvanların kısa kuyruğu
scut
Amerika'nın bazı eyaletlerinde kanunen meydana getirilen
board of pardons
ancak bazı bankalarca kullanılabilecek akreditif
straight credit
bir ifadeye bazı kaydı ihtiraziler getirmek
to qualify a statement Verb
bir kitaptaki bazı yerleri değiştirmek
to amend a passage in a book Verb
bir konuşmanın bazı parçaları
fragments of a conversation Noun
bir makalenin bazı yerlerini çıkartmak
to make cuts in an article Verb
bir mektuba bazı sözlerle başlamak
to head a letter with certain words Verb
bir planı bazı şartlarla kabul etmek
to agree to a plan with certain reservations Verb
bir ülkeden diğerine (ya da bir grup ülkeye) bazı tip ihracatın sınırlandırılması
ver (voluntary export restraint)
bir yolculuk için bazı güzergâhlar düşünmek
to think up some routes for a trip Verb
deniz mahkemelerinde bazı davalarda hâkim yardımcısı
nautical assessor
diğer bazı hususlara ek olarak
among other things Adverb
gelecekte bazı koşullara bağlı olarak gerçekleşebilecek kâr
contingent profit
henüz bazı şüpheler beslemek
to have some doubts left Verb
içinde bazı belli sözcüklerin kullanılması öngörülen dava
formed action
içinde bazı belli sözcüklerin kullanılması öngörülen dava
formed acuse
kendiliğinden bazı bilgiler vermek
to volunteer some information Verb
Londra'da bazı derneklerin üyesi
liveryman
ortaçağda bazı Avrupa şehirlerinde Yahudi mahallesi
ghetto
parasal taban (rezerv para , para bazı ; yüksek güçteki para
monetary base
rica karşılığında yalnız bazı mal türlerini taşıyan taşıyıcı
limited carrier
sigortacıların bazı şartlar altında
franchise
tarafların bazı fedakârlıklar sonucu uzlaşmaya varması
compromise arrived at by the parties
tavşan vb bazı hayvanların toprakta açtıkları oyuk
burrow
televizyon izlenmesi ya da bazı malların satın alınması gibi
diary
üretim vb teşvik için bazı eşya
bonification
yabancıları belli bazı mevkilere getirmemek
to exclude aliens from posts Verb
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex claim
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex new
yazarken bazı harfleri bilerek atlama
lipogram
zarar ziyan talebinin bazı durumlarda mahkemece indirimi
abridgement of damages Noun
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Law Amending the Turkish Armed Forces Personnel Law and Certain Other Laws Proper Name, Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birtakım, bir kısım
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

bazi
Oyun, eğlence