beat about the bush

  1. Verb bin dereden su getirmek
  2. Verb konuya dolaylı yaklaşmak
  3. Verb sözü gevelemek
  4. Verb sadede gelmemek
bin dereden su getirmek, sözü döndürüp dolaştırmak, konudan uzaklaşmak.
oyalanmak, bin dereden su getirmek, sözü döndürüp dolaştırmak, konudan uzaklaşmak.
He beat about the
bush for a half hour without coming to the point: Asıl konuya girmeden önce sözü yarım saat döndürüp dolaştırdı.