bitki

Turkish-English Translation

  1. plant
  2. vegetable
  3. wort
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda çiçek, bitki, tohum, gübre, ev hayvanları ve ev hayvanları yemleri perakende ticareti (NACE kodu: 47.76)
Retail sale of flowers, plants, seeds, fertilisers, pet animals and pet food in specialised stores (NACE code: G47.7.6) Noun, Trades-Professions
bitkisel
plant-based Adjective
bitkisel gıda
plant-based food Noun, Food-Kitchen
bitkisel protein
plant-based protein Noun, Food-Kitchen
Dikim için bitki yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.3)
Plant propagation (NACE code: A1.3) Noun, Trades-Professions
Dikim için bitki yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.30)
Plant propagation (NACE code: A1.3.0) Noun, Trades-Professions
frenk üzümü bitkisi
redcurrant
hardal bitkisi
mustard
hayvan kaynaklı
animal-based Adjective
hayvan kaynaklı gıda
animal-based food Noun, Food-Kitchen
hayvan kaynaklı protein
animal-based protein Noun, Food-Kitchen
kauçuk bitkisi
rubber plant
nane bitkisi
peppermint
patates bitkisi
potato Noun, Plant Species
saksı bitkisi
pot plant
süs bitkisi
indoor plant
bataklık yerde yetişen güzel kokulu bir bitki
gale
bir asalağı besleyen hayvan veya bitki
host
çiçekli bitki
flowering plant Noun, Botany
çok yıllık bitki
perennial plant Noun, Botany
dikeni çok bitki
thorn
ekilmeden büyüyen bitki
volunteer
etobur hayvan ya da bitki
carnivore
farekulağı (yabani bitki
pimpernel
faydalı bitki
useful plant
Güney Amerika'ya özgü yaprakları kokainli bir bitki
coca n
kökü yenilebilir bitki
beet
kozalaklı bitki
conifer
melez hayvan veya bitki
hybrid
ot gibi herhangi bir bitki
grass
otsu bitki
herbaceous plant Noun, Botany
şifalı bitki
medicinal herb
sokan hayvan ya da bitki
stinger
tesis, fabrika; bitki
plant
tırmanıcı bitki
creeping plant Noun, Botany
tohumlu bitki
spermatophyte Noun, Botany
ürün veren bitki
cropper
yemeklere tat vermek için kullanılan bitki
herb
yerli insan veya hayvan ve bitki
indigene
bitki ...
vegetative
Bitki Besleme ve Teknoloji Geliştirme Daire Başkanlığı
Department of Plant Nutrition and Technology Development Noun, Organizations
bitki bilimi
botany
bitki gibi büyümek
to vegetate Verb
bitki gibi büyümek , bitki gibi yaşamak
to vegetate Verb
bitki gibi yaşamak
to vegetate Verb
bitki kaynaklı
plant-based Adjective
bitki kaynaklı gıda
plant-based food Noun, Food-Kitchen
bitki kaynaklı protein
plant-based protein Noun, Food-Kitchen
Bitki Koruma Ürünleri Daire Başkanlığı
Department of Plant Protection Products Noun, Organizations
bitki öldürücü
herbicide Noun, Environment-Ecology
bitki örtüsü
vegetation Noun
bitki örtüsü
flora
bitki örtüsü
greenstuff
bitki özü
sap
bitki sağlığı
phytosanitary
bitki sağlığı
plant health
Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı
Department of Plant Health Research Noun, Organizations
Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanlığı
Department of Plant Health and Quarantine Noun, Organizations
bitki sağlık sertifikası
plant health certificate, PHC Noun, Agriculture
bitki sapı
haulm halm
bitki sapı
stalk
bitki sapı üzerindeki yaprak halkası
whorl Noun
bitki türleri
plant species Noun
bitki tutmak tu
to strike roots
Bitki ve Bitkisel Ürünler Sınır Kontrol Daire Başkanlığı
Department of Border Inspection for Plant and Plant Products Noun, Organizations
bitki ve hayvan türlerini ıslah etme
breeding
bitki yeşilliği
verdure
bitki yetiştirme
plant breeding
bitki yetiştirme becerisi
green fingers
(bitkiler , bitki örtüsü) gür ve sağlıklı
lush
asalak bitki veya hayvan
guest
beden ya da bitki üzerinde çirkin bir şişlik
excrescence
birbiri ile benzerlikleri olan hayvan veya bitki sınıfı
group
bu bitki sık sık sulanmak ister
this plant requires frequent watering
camdan ya da şeffaf plastikten çan şeklinde bitki fanusu
cloche
hayvan ve bitki yetiştiren şirket
breeding company
hayvan ya da bitki dokusunun doğal renklendirici maddesi
pigment Noun
Avrupa Tabii Hayatının, Bitki ve Hayvanların Yaşadığı Yerlerin Koruma Altına Alınmasına Dair Sözleşme
Convention on the Conservation of European Wildlife and Natural Habitats Noun, International Law
Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi
Community Plant Variety Office (CPVO)
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Topraktan bitip bittiği yere kökleriyle tutunarak ... ağaç, ot, yosun vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.