blanket

  1. Noun, Textile Industry battaniye
  2. battaniye, yün yorgan.
  3. (at, köpek vb. üzerine örtülen) örtü.
  4. kızılderililerin giysileri.
  5. örtü, tabaka.
    a blanket of snow: kar tabakası.
  6. baskı silindiri, merdane.
  7. (ısıya karşı) yalıtkan tabaka.
  8. kapsamlı, örten, kapsayan, birçok şeyleri/koşulları/durumları içine alan.
    a blanket proposal:
    geniş kapsamlı teklif.
    a blanket indictment.
  9. örtmek, kaplamak, üstüne battaniye örtmek.
    Wild flowers blanketing the hillside: Yamacı kaplayan yabanî çiçekler.
  10. (şaka niyetiyle altı okka vb. yapmak için) battaniyeye sarmak.
  11. Maritime Traffic duldalamak: rüzgâr tarafına geçip başka bir gemi yelkenlerinin rüzgâr almasına engel olmak.
soğuk duş almış gibi olmak Verb
bomba battaniyesi Military
piç, gayrımeşru, evlilik dışı doğan.
elektrikli battaniye.
kalın battaniye, Kızılderili battaniyesi.
çul, eyeraltı, at sırtına eyerin altına konulan battaniye/ örtü. Noun
birini battaniyeye sararak altı okka etmek.
oyunbozan, neşeyi kaçıran, şevki/hevesi kıran (kimse/şey).
şevki kırmak Verb
battaniyeye sarılmak Verb
bir rivayeti örtbas etmek Verb
hepsini kapsamasa da
bir tarafla bir diğer taraf arasındaki ilişkinin bir çok yönünü kapsayan sözleşme
sanayi dalı çapında toplu sözleşme
genel temlik
bütün partilerin aday listesi
ipotekli tahvil
işçilerden birinin dürüstlüğe aykırı bir fiili veya görev ihmali nedeniyle yer alacak zarara karşı işvereni
koruyan bir sigorta sözleşmesi
teminatı ipotek olan tahvil
genel ipotek
genel kloz
önceden belirli bir hedef grubu seçmeden yapılan reklamlar
tam kapsama (belirli bir coğrafi bölgede televizyon ve radyo istasyonlarının her yere ulaşabilmesi
sınırsız garanti Noun, Banking
(işçi , işveren anlaşmazlığı) global ihtiyati tedbir
belli grev eylemleri için genel yasak
genel talimat
değişik yerlerde bulunan malları temin eden sigorta
fırtına vs gibi değişik tür riziko grubunu temin eden sigorta
fırtına vb değişik tür riziko grubuna karşı yapılan sigorta
değişik yerlerde bulunan malları güven altına alan sigorta
yangın, fırtına vb değişik tür riziko grubuna karşı yapılan sigorta
hırsızlık
genel sigorta
birden çok mülkler için bir müteahhide verilen kredi
İngiltere'de mevcut ipotekleri birleştiren ve onları ikame eden bir ipotek
(Br) var olan birkaç ipoteği birleştiren ve onların yerine geçen bir ipotek türü
(US) borçlunun tüm varlığını borcuna karşı teminat gösterdiği ipotek türü
Amerika'da borçlunun yalnızca belli varlıkları değil tüm varlığını aldığı borca karşı güvence olarak verdiği ipotek
umumi ipotek
bulut örtüsü
kar örtüsü
açık sipariş
beklenen müşteri talebini karşılamak için mevsim öncesi verilen sipariş
engellemek, bozmak, etkisiz hale getirmek.
genel patent
(US) genel kapsamlı izin
genel kapsamlı izin
umumi bir sınıf eşyayı içine alan yangın sigortası poliçesi
genel sigorta poliçesi
(US) genel sigorta poliçesi
işçilerin dürüstlüğe aykırı bir fiili veya ihmali yüzünden vaki olacak zarar ziyana karşı koruyan sigorta teminatı
(US) genel sigorta poliçesi
(US) işvereni
götürü fiyat
genel yasak
genel sipariş
normalde değişik fiyatların uygulandığı çok sayıda sigortalı kaleme yeknesak olarak uygulanan sigorta fiyatı
(sigorta , US
birtakım satış noktalarına uygulanan fiyat
bir tek sevkıyatla giden türlü mallar için uygulanan özel fiyat
yatırım hedeflerine ya da portföy büyüklüğüne bakmaksızın
bir menkul kıymetler şirketinin tüm müşterilerine gönderdiği bildirim
belirli bir endüstrinin hisse senetlerini satın almaları ya da satmalarını tavsiye eden
büyük boy gazete sayfası Noun
çerçeve kanunu
kenar dikişi. Noun
genel maaş zammı
vergi paketi
bütün piyasayı elinde tutmak Verb
bütün piyasayı kapsamak Verb
ortak ordino
bankaya yatırılan değerlerin ticaretinden uğranan zarar ziyana karşı sigorta kuvertürü
sigorta edilen firmanın bütün kadrolu işçilerini üzerinde yazılı meblağa kadar teminat altına alan ve
borçluların kanunsuz fiillerinden doğacak zarar
birinin heyecanını azaltmak Verb