bleak

  1. Adjective çıplak, açık, rüzgâra maruz.
    bleak cliffs. a bleak plain.
  2. Adjective soğuk.
    a bleak wind. The weather was bleak and rainy.
  3. Adjective umutsuz, karanlık, kasvetli, cansıkıcı.
    It looks (= things look) rather bleak for him: Onun için durum umutsuz görünüyor.
  4. Adjective soluk, donuk, solgun, uçuk benizli.
  5. Noun inci balığı, tatlısu sardalyası
    (Alburnus alburnus) : pullarından yapay inci yapılır.