bonnet

  1. kaporta
  2. kaput
  3. Noun başlık, çeneden bağlı kadın/çocuk başlığı.
  4. Noun İskoç beresi.
  5. Noun başlık biçiminde saç tuvaleti.
    an Indian war bonnet.
  6. Noun kapak, koruyucu örtü.
  7. Noun baca şapkası.
  8. Noun lamba başlığı.
  9. Noun kaporta, otomobil motor kapağı.
  10. Noun yelken etekliği.
  11. Noun başlık giy(dir)mek.
sabit fikir
(a) pirelenmek, endişelenmek, işkillenmek, (b) acayip/garip (fikirleri) olmak, acayip fikirler beslemek,
aklını bir şeyle bozmak.
He has a bee in his bonnet about health food.
makine kapağı
motor kapağı
poke ile ayni anlama gelir. kenarlı bone/başlık.
acı bakla,
(Lupinus perennis ve
Luoinus subcarnosus). (ABD'de yetişir, mavi çiçek açar). Noun
bazı karanlık şeyleri hasıraltı etmek Verb
Kızılderililerin savaş başlığı. Noun
kaporta kapağı
(Fransız ihtilâli esnasında müfritlerin giydiği) kırmızı başlık. Noun
müfrit, radikal. Noun