censor

  1. sansürcü, sansür memuru.
  2. denetçi, başkalarının ahlâkî tutum ve davranışlarını denetleyen kimse.
  3. eleştirici, tenkitçi, kusur bulucu.
  4. (eski Romada) nüfus ve ahlâk meselelerine bakan yüksek rütbeli görevli.
  5. censorship ile ayni anlama gelir. . özdenetim, iç murakabe: arzu, duygu ve güdüleri bilinçli hale
    gelmeden denetleyen ve uygun olmayanları yokeden kuramsal ruh kudreti.
  6. denetlemek, sansür etmek, sansüre tabi tutmak.
sansür tarafından yasak edilmek Verb
sansürcü tarafından çıkarılmıştır
sansürcünün çıkardığı kısım
sansüre uğrayan kısım
sansürcünün çıkardığı parçalar Noun
sansürden geçirmek Verb
(mektubu) sansürcünün ele geçirmesi
sansürden geçirilmesi gerekir
sansürden geçmek Verb
sansürden geçmiştir
sansürden geçmiş
film sansürü
sansür mevzuatı