Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
chute
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
oluk, kanal.
çağlayan, şelâle.
kızak, üzerinde kayılan dik eğimli yüzey, dar boğaz.
hayvanları damgalamak veya muayene etmek için yapılmış dar ağıl geçidi.
paraşüt.
oluktan/kanaldan ak(ıt)mak, sevk etmek.
paraşütle at(la)mak/in(dir)mek.
Supplies were chuted to the snowbound troops
: Karda mahsur kalan
birliklere paraşütle malzeme atıldı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
garbage chute
çöp oluğu
garbage chute
(US) çöp atma borusu
head chute
hela borusu
head chute
pis su borusu
laundry chute
çamaşır şutu
Noun, Construction
laundry chute
çamaşır bacası
Noun, Construction
rubbish chute
çöp atma borusu
tail chute
uçak fren paraşütü
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.