Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
confound
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
şaşırtmak, şaşkına çevirmek.
The poor election results confounded the government.
Transitive Verb
yanıltmak.
Transitive Verb
yalanlamak, delillerle çürütmek, tekzip etmek, aksini iddia etmek, karşı çıkmak.
to confound their arguments.
Transitive Verb
yanılıp birbirine karıştırmak, zuhulen aynı zannetmek/saymak.
He has confounded fact with fancy.
Transitive Verb
karmakarışık bir hale getirmek, keşmekeşe çevirmek, tarümar etmek.
Transitive Verb
kahretmek, lânetlemek.
confound it/you/him/that silly fool!
etc.:
Allah kahretin! Kahrolası! Lânet şey!
Transitive Verb
utandırmak, mahcup etmek.
Transitive Verb
(a) yenmek, mağlûp etmek, (b) yoketmek, hezimete uğratmak, mahvü perişan etmek.
Transitive Verb
israf etmek, gereksiz yere harcamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
confound means with ends
amaç ile aracı birbirine karıştırmak
Verb
confound something with sth
bir şeyi bir şeyle karıştırmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.