contradiction

  1. Noun, Language-Literature çelişki
  2. Noun çelişki
  3. Noun yalanlama, tekzip.
  4. Noun inkâr.
    a clear/glaring contradiction: düpedüz inkâr.
  5. Noun çelişme, çelişki, tezat, tenakuz.
    There is no contradiction between my behavior and my principles.

    to be in contradiction with … : … ile çelişmek/tenakuza düşmek.
  6. Noun aykırılık, ayrılık, mübayenet.
  7. Noun tutarsızlık, bağdaşmazlık, insicamsızlık.
çelişmek Verb
apaçık çelişki halinde
tam çelişkili durumda
toplumsal çelişme.
kendi kendiyle çelişen beyan
hukuka aykırılık
bir şeyle çelişmek Verb