convey

  1. Transitive Verb taşımak, götürmek, iletmek, nakletmek, sevketmek.
    We conveyed our goods to market in an old car. Wires
    convey electricity from power stations to the user.
  2. Transitive Verb (haber, bilgi, düşünce, duygu vb.) vermek, tebliğ etmek, ulaştırmak, iblâğ etmek, ifade etmek.
    I can't
    convey my feelings in words. Words convey meaning.
  3. Transitive Verb, Law ferağ etmek, (iyeliğini birisine) geçirmek.
    When was this land conveyed to you?
  4. Transitive Verb çalmak, aşırmak.
  5. Transitive Verb alıp götürmek, gizlice uzaklaştırmak.
en iyi dileklerini aktarmak Verb
satıcının devir hakkına sahip olduğunu gösteren taahhüt Noun, Law
sözleşmeye konu gayri menkulün bazı şartlarla lehine taahhüt edilen kimseye devir ve temlikini öngören sözleşme
devir ve temlik hakkı
bir kuvvete manda yönetimi tevdi etmek Verb
bir yazarın anlatmak istediğini aktarmak Verb
terk etmek Verb
devir ve temlik etmek Verb
temlik etmek Verb
hem yolcu hem de mal taşımak Verb
karayolu ile götürmek Verb
su yoluyla taşımak Verb
elektrik nakletmek Verb
bilgi taşımak Verb
bilgi aktarmak Verb
toprak devir ve temlik etmek Verb
nakletmek Verb
mülkü devir ve temlik etmek Verb
alacaklıyı dolandırmak amacıyla başkasının üstüne geçirerek mal kaçırmak Verb, Law
duygularını anlatmak için sözler yeterli değil