deny

  1. Transitive Verb yalanlamak, tekzip etmek, reddetmek, kabul etmemek.
    to deny an accusation.
    He is not to be
    denied: Ona red cevabı verilemez/O red kabul etmez.
  2. Transitive Verb yadsımak, yokumsamak, inkâr etmek.
    Can you deny the truth of this statement?
    There is no denying
    the fact: Bu husus inkâr edilemez.
    I do not deny the fact that … : Şunu inkâr edemem ki … /-dığını inkâr etmiyorum.
  3. Transitive Verb esirgemek.
    He denied his children nothing and gave them everything they wanted.
  4. Transitive Verb vermemek, mahrum etmek, nasip etmemek.
    to deny a man his rights: bir adamı haklarından mahrum
    etmek.
    to deny oneself sth: kendini birşeyden mahrum etmek.
    to deny the door to someone.: (birini) içeri almamak/evine kabul etmemek/kapıyı yüzüne kapamak.
  5. Transitive Verb tanımamak, sahip çıkmamak.
    He denied his country and his principles.
  6. Transitive Verb istememek, kaçınmak, imtina etmek, (arzu ve zevklerinden) feragat etmek.
    to deny oneself: nefsinden
    feragat etmek.
    He has denied himself all his life: Hayatı boyunca nefsini herşeyden mahrum etti.
  7. Transitive Verb (a) kabul etmemek, (b) (yapmayı) reddetmek, hatırını kırmak.
yalanlama Noun
hak dağıtmaktan kaçınma Noun, Law
inkarcılık Noun
merdud (outdated) Adjective
inkarcı Noun
imzasını inkâr etmek Verb
çocukları için kendini feda etmek Verb
...'i ...'e almamak Verb
...'i ...'e sokmamak Verb
bir suçlamayı reddetmek Verb
bir iddiayı reddetmek Verb
bir gerçeği inkâr etmek Verb
gerçeği inkâr etmek Verb
talebi reddetmek Verb, Law
tekzip bite bulunmak Verb
af talebini reddetmek Verb
bir ricayı geri çevirmek Verb
dedikoduyu yalanlamak Verb
söylentiyi yalanlamak Verb
bir ifadeyi inkâr etmek Verb
kabul etmemek Verb
bütün sorumlulukları reddetmek Verb
antlaşmayı tanımamak Verb
bir suçlamayı inkâr etmek Verb
bir ithamı inkâr etmek Verb
bir iddiayı yalanlamak Verb
bir tasarı hakkında herhangi bir bilgisi olduğunu inkâr etmek Verb
birşeyi yaptığını inkâr etmek Verb
birşeyi yaptığını yadsımak Verb
bir şeyi yapmış olduğunu inkâr etmek Verb
sorumluluğu inkâr etmek Verb
kendini inkâr etmek Verb
kendinden hiçbir şey esirgememek Verb
sözlü tahliye şartı teklifini reddetmek Verb
birini bir yere sokmamak Verb
birini kabul etmemek Verb
birine birşey sağlamaktan kaçınmak Verb
birine birşey sağlamaktan imtina etmek Verb
birine birşeyi çok görmek Verb
birinden birşeyi esirgemek Verb
bir şeyi kesin olarak reddetmek Verb
bir şeyin doğru olduğunu inkâr etmek Verb
birine birşey sağlamaktan imtina etmek Verb
birine birşey sağlamaktan kaçınmak Verb
birinden birşeyi esirgemek Verb
birine birşeyi çok görmek Verb
suçlamaları inkâr etmek Verb, Law
suçlamaları reddetmek Verb, Law
birşeyin varlığını inkâr etmek Verb
birşeyin varlığını reddetmek Verb
birşeyin varlığını yadsımak Verb
buluşun yeniliğini inkâr etmek Verb
ziyaretçi kabul etmemek Verb
ziyaretçi kabul etmemek Verb
kendini mahrum bırakmak Verb
kendini mahrum etmek Verb
kendini birşeyden mahrum etmek Verb
kendini birşeyden mahrum bırakmak Verb
birşeyi kesin olarak reddetmek Verb
birşeyi açıkça reddetmek Verb
bir ifadeyi yalanlama
ifadeyi yalanlama