devour

  1. Transitive Verb oburca/hırsla yemek, hayvan gibi/hapır hupur yemek, yeyip bitirmek, gövdeye indirmek.
    The lion devoured
    the deer. The hungry man devoured his meal in a few minutes.
  2. Transitive Verb yoketmek, tüketmek, mahvetmek,
    k.d. dibine darı ekmek, köküne kibrit suyu dökmek.
    The fire devoured the old museum.
  3. Transitive Verb sömürmek, yalayıp yutmak.
  4. Transitive Verb (heves ve istekle, zevkle, bir nefeste) okumak, okuyup bitirmek,
    k.d. (kitap, ders vb.) yutmak.

    She devoured the new book.
  5. Transitive Verb içini kemirmek, içi içini yemek, bütün düşüncelerini işgal etmek, yanıp tutuşmak.
    be devoured by curiosity:
    meraktan çatlamak.
    be devoured by envy: hasedinden kendini yeyip bitirmek.
    be devoured by hate/by love: nefretle/aşkla yanıp tutuşmak.
    a devouring jealousy: içi kemiren kıskançlık.
kapmak Verb
yeni bir detektif romanını yutmak Verb