görevlerini yerine getirmede sözünün eri olmak
Verb
görevlerini yerine getirmek
Verb
görevlerini ifa etmek
Verb
görevini yerine getirmek
Verb
görevlerini yerine getirmek
Verb
yükümlülüklerini yerine getirmek
Verb
terhis edilen
Adjective, Military
terhis edilmiş
Adjective, Military
tahliyesini elde etmek
Verb
hüküm giymiş bir kimseyi cezasız salıverme
müflisin borçlarından kurtulması
Korona boşalımı/deşarjı: yüksek gerilim elektrik iletim hatlarının etrafında görülen ışıklı deşarj.
corona, St. Elmo's fire ile ayni anlama gelir.
ordudan tard, azil, azil belgesi.
genel terhis belgesi/tezkeresi.
müflisi iflas borcundan ibra etme
müflisin borçlarından kurtulduğunu ilan etmek
Verb
(a) onurlu terhis: askerlik görevini sadakat, liyakat ve başarı ile tamamlayanların ordudan ayrılışı, (b) onurlu terhis belgesi.
dava talebinin yerine getirildiği defisi
(Br) mahpusun kayıtsız şartsız serbest bırakılması
mahpusun kayıtsız şartsız serbest bırakılması
haysiyet kırıcı olmayan sebeplerle ordudan ihraç.
haksız işten çıkarma
Noun
iş akdinin haksız feshi
Noun, Law
bir müflisin itibarını iade etmek
Verb
müflisi borçlarından kurtarmak
Verb
bir görevi yerine getirmek
Verb
bir sözleşmeyi uygulamak
Verb
bir sözleşmeyi sona erdirmek
Verb
bir mahkeme emrini yerine getirmek
Verb
alacaklıya borcunu ödemek
Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek
Verb
bir deniz ticaret gemisini boşaltmak
Verb
bir ipoteği kaldırmak
Verb
hastayı taburcu etmek
Verb
bir hastayı taburcu etmek
Verb
bir kefili ibra etmek
Verb
bir kayyumu ibra etmek
Verb
gemiyi yüzer halde boşaltmak
Verb
bir hesabı ibra etmek
Verb
bir memuru işten çıkarmak
Verb
bir ipoteği kaldırmak
Verb
bir emri yerine getirmek
Verb
bir sigorta akdi ifa etmek
Verb
sigorta akdi ifa etmek
Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek
Verb
siparişi yerine getirmek
Verb
emri yerine getirmek
Verb
gemi adamı hizmet defteri (sicil
kasıtsız yer alan engellerden dolayı sözleşmeyi feshetme
yükü gemiden mavnalara boşaltmak
Verb
borç senetlerini ödemek
Verb
görevlerini yerine getirmek
Verb
(askerlik) çürüğe çıkarma
serbest bırakmak, çıkarmak, tahliye etmek, taburcu etmek.
They discharged him from prison. to discharge a patient from hospital.
sorumluluktan ibra edilmek
Verb
borçlarından ibra etmek
Verb
borçlarından ibra etmek
Verb
birine işinden el çektirme
hapisten tahliye etmek
Verb
cezai takibattan kurtarmak
Verb
karantinadan çıkarmak
Verb
hâkimlik görevi yapmak
Verb
(donanma) karaya çıkma emri
bir poliçenin ödenmesi
Noun
bir memurun işten çıkarılması
bir yükümlülüğü yerine getirme
uçak ya da geminin kargosunun boşaltılması
bir sözleşmede tarafların görev ve sorumluluklarının sona erdirilmesi
sözleşmenin sona ermesi
Noun
yükümlülüğünü yerine getirme
yükümlüklerden ibra etmek
Verb
hapis hakkı ya da rüçhanlı takip hakkının kaldırılmış olmasına ilişkin mahkeme ilanı
birini şartlı tahliye etmek
Verb
sanığı tahliye etmek
Verb
tayfaları terhis etmek
Verb
boşalım borusu, deşarj tüpü.
Noun
haksız yere işten çıkarma
derin deniz deşarj sistemi
(Br) US bankrupt) (müflisin) ibra kararı
işe iade davası
Noun, Labor Law