draw blank

  1. becerememek, başarısızlığa uğramak, muvaffak olamamak, (piyangoda) boş çıkmak.
    She tried to make him
    recognize her, but drew a blank: Kendini ona tanıtmaya çalıştı ise de muvaffak olamadı.
becerememek, başarısızlığa uğramak, muvaffak olamamak, (piyangoda) boş çıkmak.
She tried to make him
recognize her, but drew a blank: Kendini ona tanıtmaya çalıştı ise de muvaffak olamadı.
başarısızlığa uğramak, umduğunu elde edememek, eli boş dönmek.
He tried to get information from his
neighbors but drew a blank.