end to end

end-to-end transparency

uçtan uca şeffaflık Noun, Management

from end to end

baştan başa

to no end

boşuna, nafile, beyhude.

tread the room from end to end

volta atmak Verb

tread the room from end to end

odada ileri geri yürümek Verb

(for sth) not to end up as one had hoped

fos çıkmak

accounts to the end of the financial year

mali yıl sonu hesap durumu

adjust the means to an end

vasıtaları bir amaca göre ayarlamak Verb

bring an end to ...

...'e son vermek Verb

bring something to an end

birşeye son vermek Verb

bring something to an end

birşeye bir son vermek Verb

bring something to an end

birşeyi bitirmek Verb

bring something to an end

birşeyi durdurmak Verb

bring the infringement to an end

ihlâle son vermek Verb

bring the war to an end

savaşa son vermek Verb

bring to an end

sonuçlamak sonuçlandırmak Verb

bring war to an end

savaşı sona erdirmek Verb

bring war to an end

savaşa son vermek Verb

come to a bad end

akıbeti kötü olmak Verb

come to a bad end

sonu kötü bitmek Verb

come to a dead end

çıkmaza girmek Verb

come to a dead end

tıkanıp kalmak Verb

come to a sticky end

kötü sonuçlanmak Verb

come to an end

kapanmak Verb

come to an end

tamam olmak Verb

come to an end

dolmak Verb

come to an end

neticelenmek Verb

come to an end

nihayet bulmak Verb

come to an end

vakti dolmak Verb

come to an end

bitmek Verb

come to an end

vadesi gelmek Verb

come to an untimely end

genç ölmek Verb

come to the end of one's endurance

tahammülünün son haddine gelmek Verb

come to the end of one'sendurance

tahammülün son haddine gelmek Verb

come/draw to an end

(uzun süren bir işi) bitirmek, (nihayet) sona erdirmek.
The year was drawing to an end.

draw to an end

bitmek Verb

draw to an end

sona ermek Verb

end to violence

şiddete son

fight out the battle to the end

sonuna kadar savaşmak Verb

fight to the bitter end

sonuna kadar savaşmak Verb

from beginning to end

baştan aşağı Adverb

from beginning to end

baştan sona

from one end to the other

bir ucundan diğerine

from one end to the other

boydan boya

from start to end

başından sonuna kadar Adverb

from start to end

baştan aşağı Adverb

from start to end

baştan sona Adverb

hold out to the end

sonuna kadar dayanmak Verb

in order to end the matter

meseleyi kapatmak için

means to an end

bir amaca/sonuca ulaştıran yol/çare/araç.

only death will put an end to his misdeeds or wicked actions

teneşir paklar Noun

pursue one's studies to an end

(okulda) okumasını tamamlamak Verb

put an end to

sona erdirmek, son vermek.

put an end to something

birşeyi durdurmak Verb

put an end to something

birşeyi bitirmek Verb

put an end to something

birşeyi sona erdirmek Verb

put an end to sth

bir şeye son vermek Verb

put and end to one's life

hayatına son vermek Verb

read (the Koran) from beginning to end

hatmetmek Verb

read a book to the very end

bir kitabı baştan sona okumak Verb

resort to tricks to gain one's end

amacına ulaşmak için hilelere başvurmak Verb

right to end the agreement

anlaşmaya son verme hakkı

set oneself to finish a job by the end of the month

bir işi ay sonundan önce bitirmeyi kafasına koymak Verb

support ... to the end

...'i sonuna kadar desteklemek Verb

to get the wc end of the stick

bir işin hoş olmayan yanı ile uğraşmak zorunda kalmak (bir pazarlıktaki elverişsiz koşul

to get the wrong end of the stick

yapılanı

to get the wrong end of the stick

söylenileni

to the bitter end

ölünceye kadar

to the bitter end

dayanma gücü kalmayıncaya kadar

to the bitter end

sonuna kadar

to the end

son ana kadar Adverb

to the end

sonuna kadar Adverb

to the end of the chapter

baştanbaşa, başından sonuna kadar.

to the end of time

sonsuza kadar

To this end,

Bu amaçla,

we are getting to the end of our food supplies

yiyeceğimiz kalmadı

wear to an end

yavaş yavaş son bulmak Verb