enliven

  1. Transitive Verb canlandırmak, zindeleştirmek, canlılık /zindelik vermek.
  2. Transitive Verb şenlendirmek, neşelendirmek, ferahlatmak, ferahlık/aydınlık vermek.
    The speaker enlivened his talk
    with humor. Bright curtains enliven a room.
işi canlandırmak Verb
tartışmayı canlandırmak Verb
işi canlandırmak Verb
konjonktürü canlandırmak Verb