glorify

  1. Transitive Verb çok övmek/methetmek, göklere çıkarmak, methüsena etmek.
  2. Transitive Verb büyüklük atfetmek, olduğundan büyük/önemli/mükemmel görmek/göstermek, fazlasıyla büyültmek.
  3. Transitive Verb yüceltmek, ululamak, tebcil etmek, yükseltmek, tapınmak.
  4. Transitive Verb görkemleştirmek, parlak ve muhteşem göstermek.
    A large chandelier glorifies the whole room.
  5. Transitive Verb güzelleştirmek, güzellik/cazibe vermek, cazip ve güzel hale getirmek.
    Romantic love is glorified in song and litterature.
takdis etmek Verb
terörü övmek Verb, Law