guncel

Turkish-English Phrases

bir konuda güncel bilgi edinmek
to post oneself up on a matter Verb
gerçek ve son zamanlardaki güncel haberler
hard news Noun
güncel
up-to-date Adjective
güncel
current Adjective
güncel
actual Adjective
güncel
contemporary Adjective
güncel
updated Adjective
güncel
existing Adjective
güncel
present Adjective
güncel
present-day Adjective
güncel
au courant Adjective
güncel film
topical film
güncel hale getirmek
to update Verb
güncel imalı sözler
topical allusions Noun
güncel konu
topical subject
güncel konu
hot-button issue Noun
güncel konu
topic A
güncel konu
order of the day
güncel konu
topic
güncel konular üzerinde konuşma
topical talk
güncel makale
timely editorial
güncel nevroz
actual neurosis Noun, Psychoanalysis
güncel olaylar
passing events Noun
güncel olaylar
current events Noun
güncel olayların resimleri
pictures of current events Noun
güncel olayların resmileri
pictures of current events Noun
güncel olma
recency Noun
güncel olmak
to keep up to date Verb
güncel sorun
main question
güncel sorun
live question
güncel yapmak
to bring up to date Verb
güncel, popüler, son moda: <i>An of-the-moment pair of shoes and a gorgeous, stylish bag.</i>
of-the-moment Adjective
sözlüğe yeni sözcükler ekleyip güncel duruma getirmek
to update dictionary Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

güncel
Günün konusu olan, aktüel