hive

  1. kovan, arı kovanı.
  2. kovandaki arılar.
  3. kovana benzer şey.
  4. arı kovanı gibi (kalabalık yer).
    On Saturdays, the department store is a hive.
    A hive of industry:
    binlerce işçi çalıştıran fabrika.
  5. küme, sürü, yığın, (arı) oğul.
  6. kalabalık, izdiham, yığılışma.
  7. kovana almak/koymak/doldurmak (arı, bal).
  8. biriktirmek, toplamak.
  9. kovana girmek.
  10. bir arada/toplu yaşamak.
arı kovanı
sanayicilerin toplandığı yer
para hazinesi
(a) sıvışmak, gözden kaybolmak, haber vermeden sessizce uzaklaşmak.
Where's Jo? I suppose he's hived
off again. (b) çalıştığı yerden ayrılıp bağımsız çalışmak.
The salesman hived off from the firm into his own business. (c) ayırmak.
kısmen özelleştirmek Verb
üretim siparişini başka bir fabrikada yaptırmak Verb
kârlı işleri özel sektöre aktarmak Verb
servis kurmak Verb
devlet sanayilerini özelleştirmek Verb