hoşt

bir sürü problem
bir sürü çocuk
evsahipliği yapmak Verb
bir sürü güçlüklerle karşılaşmak Verb
üreme konutu: bir asalağın üzerinde ürediği canlı.
Aşai Rabbani âyininde kutsal şarap ve ekmeğin yüksek bir yere konulması.
ev sahibi, misafir eden kimse.
act as a host: ev sahipliği yapmak.
konukçu, mihmandar.
izlence yönetmeni, yönetmen.
otelci, hancı.
konakçı, konut: asalakların üzerinde yaşadığı bitki/hayvan.
kalabalık, çokluk, sürü, topluluk.
a host of: pek çok, külliyetli, bir sürü, haddinden ziyade.

a host of details.
He has hosts of friends: Pek çok arkadaşı var.
We are faced with a host of difficulties: Pek çok zorluklarla karşılaştık.
the Heavenly hosts: melekler, yıldızlar.
Lord God of hosts: (a) Meleklerin âmiri olan Allah, (b) Orduları zafere ulaştıran Allah.
He is a host in himself: Bir çok adama bedeldir/Tek başına birçok kimsenin göreceği işi yapar.
ordu.
(Katoliklerde) Aşai Rabbani âyininde takdis edilerek yenen ekmek/yufka.
misafir etmek, ağırlamak.
(düşmanca bir maksat için) toplanmak, bir araya gelmek, içtima etmek.
konak (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
mihmandar Noun
konak hücre Noun, Biochemistry
konak hücre Noun, Virology
evsahipliği yapan topluluk
anasistem Information Technology
asal (erkek , anaç) bilgisayar
ev sahibi memleket
ev sahibi ülke
evsahipliği yapan memleket
ev sahibi hükümet
evsahipliği yapan hükümet
misafir ağırlayan ülke
sivrisinek (US tatarcık) sürüsü
çok fikir sahibi
bir sürü soru
evsahipliği yapan devlet
ev sahibi şehir
evsahibi şehir
evsahipliği yapan şehir
üzerinde bir asalağın bir süre yaşayıp eşeysiz ürediği canlı organizma.
ara konak Noun, Virology
ikincil konak Noun, Virology
servis yapan barmenin bulunmadığı bar
büro teşrifatçısı
büro teşrifatçılığı
ev sahipliği görevini yerine getirmek Verb
ev sahipliği rolünü yapmak Verb
...'e evsahipliği yapmak Verb
kendi kendine gelin güveyi olmak, ilgililere danışmadan iş görmek, güçlükleri düşünmeden plân kurmak.
kendi kendine gelin güveyi olmak, ilgililerin fikrini almadan plân hazırlamak.
gittikleri yerde turistlerin bölge sakinleriyle tanışması ve birbirlerini etkilemesi
flight attendant Noun, Air Traffic
cabin attendant Noun, Air Traffic
steward (male) Noun, Air Traffic
stewardess (female) Noun, Air Traffic
air-host (male) Noun, Air Traffic
air-hostess (female) Noun, Air Traffic

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Köpekleri kovmak, ... çıkarılan ses

Hayvanları durdurmak ... kullanılan söz