honey

  1. bal.
    clear/thick honey: süzme/katı bal.
  2. çiçek özü, bal özü.
  3. tatlı/lâtif/zarif şey/söz vb., letafet, zarafet.
    She's a honey: Çok tatlıdır.
    The honey of
    flattery.
    He was all honey: Ağzından bal akıyordu/Pek zarif/lâtif/tatlı idi.
  4. sevgili(m).
    Yes, honey: Evet sevgilim (şekerim/balım).
  5. çok mükemmel, fevkalâde, dört başı mamur şey.
    That car is a honey.
  6. bal gibi, tatlı.
  7. ballı, baldan yapılmış.
  8. sevgili, aziz.
  9. ballamak, bal ilâve ederek tatlılaştırmak, bal katmak, ballandırmak.
ballanmak Verb
kestane balı Noun, Food-Kitchen
çok verimli/bereketli ülke/arazi/toprak, bolluk/servet ülkesi. Noun
Allahın lûtfu. Noun
bolluk, bereket, refah.
America used to be called a land of milk and honey. Noun
çok kolay/gayet basit şey. Noun
organik bal Noun, Food-Kitchen
çam balı Noun, Food-Kitchen
yaban balı
çiçek balı Noun, Food-Kitchen
bal karıncası
(Myrmecocystus): yaprak balını toplayıp karnında depo eden karınca türü. Noun
ratel Noun
bal torbası: arının karnında bal yapmaya mahsus şişkinlik. Noun
bodur ayı
(Helarctos malayanus). Küçük, çarpık bacaklı, düzgün tüylü, meyve ve bal ile beslenen
bir tür ayı.
melayan bear, sun bear ile ayni anlama gelir.
Noun
tembel ayı. Noun
kinkajou Noun
kinkaju
(Potos flavus): Orta ve G. Amerika ormanlarında yaşayan yumuşak kahverengi/sarı tüylü,
uzun kuyruğu ile dallara tutunup tırmanan, iri gözlü, küçük-ayıya benzer etobur hayvan. Uzunluğu 35 cm, kuyruğu 48 cm.
Noun
carob Noun
oturak, lâzımlık, helâ kovası. Noun
altıgenli desen
balpeteği
bal peteği
arı kuşu
(Coeribidae): Amerikanın sıcak bölgelerinde yaşar, parlak tüylü küçük bir kuş.
guit-guit
ile ayni anlama gelir.
Noun
bal kuşu
(Meliphagidae): Asya ve Avustralyada yaşayan ve uzun gagası ve dili ile çiçeklerin özünü emen bir kuş. Noun
bal-bulucu
(Indicatoridae): Afrika ve G. Asyada bulunan ve arı yuvalarını kolayca buldukları için
insan ve hayvanlara bu yolda rehberlik eden, tüyleri donuk renkli küçük bir cins kuş.
Noun
ballı akasya
(Gleditsia triacanthos): K. Amerikada yetişen ufak bileşik yapraklı, yeşilimsi çiçekli,
dikenli ve içinde tatlı bir özsuyu bulunan uzun tohum zarflı bir ağaç.
Noun
tatlı çalı
(Prosopis juliflora): Antil adalarında yetişen dikenli çalı. Noun
bal sıçanı
(Tarsipes spenserae): çiçek özü ve küçük böceklerle beslenen küçük bir keseli hayvan. Noun
ballı bitki: arıların balözü topladıkları çeşitli bitkilerden herbiri. Noun
bal sıçanı
(Tarsipes spenserae): çiçek özü ve küçük böceklerle beslenen küçük bir keseli hayvan. Noun
bal torbası: arının karnında bal yapmaya mahsus şişkinlik. Noun
tatlı dil dökmek.
Bir kimseyi iyilikle yola getirmek daha kolaydır.