hub

English-Turkish Translation

  1. Noun poyra, tekerlek göbeği.
  2. Noun öz, esas, merkez, faaliyet merkezi.
    the hub of the matter: meselenin esası.
    London is the hub
    of the financial world: Londra ticaret âleminin merkezidir.
    the hub of the universe: evrenin merkezi.
  3. Noun madenî para basma kalıbı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be honest up to the hub
sapına kadar namuslu olmak Verb
freewheel hub
tek yönlü kavrama göbeği.
industrial hub
sanayi merkezi
oil bath hub
yağ banyolu poyra Noun, Transport
steering sheel hub
direksiyon simidi göbeği
the Hub
Boston (takma adı).
up to the hub
tamamıyla, baştanbaşa, yerden göğe kadar.
You're right up to the hub: Yerden göğe kadar hakklısın(ız).
wheel hub
poyra Noun, Transport
wheel hub
tekerlek göbeği Noun, Transport
hub and spoke
bazı büyük havaalanlarının merkez görevi yaptıkları ve uçakların çevredeki havaalanlarına oralardan havalandıkları
hava trafiği düzenleme sistemi
hub box
dingil yatağı
hub cap
jant kapağı Transport
hub of commerce
ticaret merkezi
hub of industry
sanayi merkezi
hub of the financial world
finans dünyasının merkezi
hub of the universe
evrenin merkezi Noun
from hub to tire
tamamıyla, baştanbaşa, yerden göğe kadar.
You're right up to the hub: Yerden göğe kadar hakklısın(ız).
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Güzel
  2. Sevgi, tutku
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.