impact

English-Turkish Translation

  1. vuruş, vurma, çarp(ış)ma, müsademe.
    The car body collapses on impact.
  2. vuruş kuvveti, darbe.
    The impact of a bullet.
    impact crater: göktaşı çukuru, göktaşının çarpmasından oluşan çukur.
  3. (ışık) düşme, vurma.
    The impact of the light on the eye.
  4. etki, tesir.
    The impact of science on culture. The impact of Hegel on modern philosophy.
  5. sıkıştırmak, pekiştirmek.
  6. doldurmak, kalabalıklaştırmak, üşüşmek, toplanmak.
  7. çarp(ış)mak, vur(uş)mak, müsademe etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

angle of impact
vuruş açısı
cost impact
maliyet etkisi
environmental impact
çevre etkisi
frontal impact
önden çarpma Noun, Transport
global impact
küresel etki Noun
inflationist impact
enflasyonun etkisi
inflationist impact
enflasyonnun etkisi
landing impact
inişte uçağın yere vuruş darbesi Noun
negative impact
olumsuz etki Noun
negative impact
kötü etki Noun
personality impact
şahsın bıraktığı güçlü izlenim
point of impact
darbe noktası Noun
point of origin point of impact
çıkış noktası darbe noktası Noun
political impact
politik etki
political impact
kamuoyu üzerindeki etki
psychological impact
güçlü psikolojik etki
sales impact
satış etkisi
sales impact
satış etkisi (satış çalışmalarına ve performansına karşı gösterilen tepkinin ölçümü
side impact
yandan çarpma Noun, Transport
tax impact
verginin belirli bir malın piyasası üzerinde yapacağı etki
tax impact
(Br) bir verginin belirli bir malın piyasası üzerinde yapabileceği etki
visual impact
görsel etki
impact area
vuruş sahası Noun
impact area
etki alanı Noun
impact area
etki alanı Noun
impact crusher
darbeli kırıcı Noun
impact damage
vuruş hasarı
impact day
yeni ihraç edilen hisse senetleri şartlarının halka açıklandığı gün
impact effect
belirli bir reklam veya satış artırıcı tutundurma faaliyetinin bir malın talebi üzerinde etkisi
impact of a tax
bir verginin ilk ödendiği ve yansıtılmadan önceki ekonomik aşama
impact of a tax
(Br) bir verginin belirli bir malın piyasası üzerindeki etkisi Noun
impact of a tax
yasal vurgu
impact of inflation
enflasyon etkisi
impact on something
birşeyi etkilemek Verb
impact on something
birşey üzerinde etkili olmak Verb
impact printer
vuruşlu yazıcı Information Technology
impact scheduling
markalı bir malın tanıtımı amacıyla kısa bir süre içinde yayınlanmak üzere iki televizyon ya da radyo reklamı programlanması
impact scheduling
etki planlaması
impact study
reklamın etkisinin incelenmesi
impact test
reklamın etki testi
impact upon something
birşey üzerinde etkili olmak Verb
impact upon something
birşeyi etkilemek Verb
assess the impact of something
birşeyin etkisini ölçüp biçmek Verb
assess the impact of something
birşeyin etkisini değerlendirmek Verb
environmental impact assessment
çevresel etki değerlendirmesi
environmental impact assessment
çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) Noun, Environment-Ecology
environmental impact assessment (EIA)
çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) Noun, Environment-Ecology
environmental impact assessment practices
çevresel etki değerlendirmesi uygulamaları Noun
environmental impact assessment report
ÇED raporu Noun, Environment-Ecology
Directorate General of Environmental Impact Assesment, Permit and Inspection
Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
Transboundary Environmental Impact Assessment Convention
Sınır Aşan Çevresel Etki Değerlendirmesi Sözleşmesi
Transboundary Environmental İmpact Assessment Convention
Sınıraşan Çevresel Etki Değerlendirmesi Sözleşmesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database