in fact

  1. Adverb filhakika
  2. hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
    Officially he
    is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
    I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
  3. gerçekten, hakikaten, aslında.
iflas masasına iştirak edenler
hukuken değil fiilen temellük eden
hukuken değil fiilen devir alan
hukuken ve fiilen devralan
temellük eden
ticari işlerde başkan hesabına hareket eden temsilci
özel bir dava vekili olup
müvekkili tarafından belli bir amaçla tutulabileceği gibi
ticari işlerde başkan hesabına hareket eden vekil
ticari işlerde başkası hesabına hareket eden kimse Noun, Law
hukuki nitelikte olmayan bir muamele için de tutulabilir
hukuki işlemde başkası namına hareket eden kimse
hukuki olmayan işlerde vekil Noun, Law
kanuni ve fiili dayanakları olmak Verb
kanunen ve fiilen caiz olmak Verb
maddi hata
fiili dolandırıcılık
gerçekte dayandığı temeli olmak Verb
hukuken veya fiilen
sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında
tahkir ve küçük düşürme kasıt ve niyeti
maddi hata
normal olarak ve bizatihi tehlikeli veya muzır olmamakla birlikte
hususi hal ve mahallerde fiilen o mahiyette olan fiiler
kanunen ve fiilen
kanunen ve fiilen
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
suçun işlenmesi sırasında iştirak eden feri fail
mahkeme kararının dayanacağı vakalar
hakikatte, işin aslında.
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he
is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he
is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
suçüstü
… dikkate alındığında Adverb
suçüstü yakalanmış
öngörülen şekil klie uygun
öngörülen şekle uygun
hem biçim hem de içerik bakımından geçerli