intensity

  1. Noun kesafet (outdated)
  2. Noun şiddet, kuvvet, yeğinlik.
    pain of low intensity.
  3. Noun yoğunluk, koyuluk, kesafet.
  4. Noun aşırılık, fazlalık, ifrat.
  5. Noun aşırı/şiddetli his/heyecan.
    He went at the job with great intensity.
  6. Noun, Physics şiddet, yoğunluk: alan/hacim/zaman birimine isabet eden miktar (enerji, ışık, akım, alan vb.).
kalori gücü
akım şiddeti
faktör yoğunluğu
field strength Noun
alan yeğinliği/şiddeti. Noun
şiddetlendirmek Verb
ışık şiddeti, bir ışık kaynağının 1 radyanlık katı-açıdan gönderdiği ışık akısı.
yağış miktarı
rekabetin şiddeti
faktör yoğunluğunun tersine dönmesi