jest

  1. şaka, lâtife.
    in jest: şakadan, şaka/lâtife olsun diye.
    to speak half in jest, half in eranest:
    yarı şaka yarı ciddî konuşmak.
  2. alay.
  3. eğlence, spor.
  4. eğlence/şaka konusu, güldürü(cü şey), mizah.
    a standing jest: herkese gülünç olan kimse/şey.
  5. (bkz: exploit ).
  6. şaka/lâtife etmek, takılmak, şaka söylemek.
    Don't jest about serious things.
    He's not a man
    to jest with: Hiç şakaya gelmez.
  7. alay/istihza etmek, alaya almak.
  8. şakaya vurmak, ciddiye almamak, önem vermemek.
  9. şakalaşmak.
çok esprili
şakacıktan şakadan
bir şeyi şaka yollu söylemek Verb
her şeyi şakaya vurmak Verb
  1. sign
  2. signal
  3. nice gesture
  4. Noun motion
  5. gesture
  6. gest
handsome gesture
to gesture Verb

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Konuşurken, birisine bir konuyu anlatırken mânâya ... veya özellikle yapılan hareket