kaçırmak

Turkish-English Translation

  1. miss
  2. Verb to carry off
  3. Verb to drive
  4. Verb to lose
  5. Verb to slip
  6. Verb to snatch
  7. Verb to kidnap
  8. Verb to abduct
  9. Verb to make or let escape
  10. Verb to drive away
  11. Verb (steam , electricity) to leak
  12. Verb (train , chance) to miss
  13. Verb (opportunity) to lose
  14. Verb (goods) to smuggle
  15. Verb to hide (possessions , etc) from a tax-gatherer
  16. Verb to go off one's head
  17. Verb to go mad
  18. Verb to blow
  19. Verb to miss
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adam kaçırma
kidnapping Noun, Criminal Law
çocuk kaçırma
child abduction Noun, Criminal Law
kız kaçırma
abduction of a girl Noun
uçak kaçırma
hijacking Noun, International Law
vergi kaçakçılığı
tax evasion Noun, Civil Law
vergi kaçırma
tax evasion Noun, Criminal Law
(kaçak eşya) kaçırmak
to run Verb
(kidnapping , US) rüştünü ispat etmemiş birini kaçırmak
to abduct a minor Verb
(kuşları) ürkütüp kaçırmak
to flush Verb
...'i kaçırmak
to miss out on ... Verb
...'i kılpayı kaçırmak
to narrowly miss out on ... Verb
…i kılpayı kaçırmak
to be within an ace of … Verb
…i kılpayı kaçırmak
to come within an ace of … Verb
adam kaçırmak
to kidnap Verb
ağızınin tadını kaçırmak
to disturb (one's) comfort and serenity of mind Verb
ağzından kaçırmak
to let slip Verb
ağzından kaçırmak
to let the cat out of the bag Verb
ağzından kaçırmak
to put in on the street Verb
ağzından kaçırmak
to betray Verb
ağzından kaçırmak
to slip out Verb
ağzından sır kaçırmak
to babble (out) a secret Verb
akılıni kaçırmak
to go out of one's mind Verb
akılıni kaçırmak
to go mad Verb
aklını kaçırmak
to go out of one's mind Verb
aklını kaçırmak
to lose your marbles Verb
aklını kaçırmak
to go mad Verb
aklını kaçırmak
to go clean off one's head Verb
alacaklıyı dolandırmak amacıyla başkasının üstüne geçirerek mal kaçırmak
to convey to defraud a creditor Verb, Law
bakışını kaçırmak
to drop your eyes Verb
bakışını kaçırmak
to drop your gaze Verb
bebek kaçırmak
to baby nap Verb
bir çocuğu kaçırmak
to abdicate a child Verb
bir dersi kaçırmak
to miss a lesson Verb
bir dizgicinin hatasını gözden kaçırmak
to overlook a printer's error Verb
bir fırsatı elden kaçırmak
to let an opportunity slip Verb
bir fırsatı kaçırmak
to let an opportunity slip Verb
bir fırsatı kaçırmak
to pass up an opportunity Verb
bir fırsatı kaçırmak
to neglect an opportunity Verb
bir fırsatı kaçırmak
to miss an opportunity Verb
bir işi kaçırmak
to lose business Verb
bir kamyonu kaçırmak
to highjack a truck Verb
bir kamyonu kaçırmak
to hijack a truck Verb
bir randevuyu kaçırmak
to miss an appointment Verb
bir şeyi gözden kaçırmak
to leave something out of account
bir uçağı kaçırmak
to hijack an airplane Verb
birini hapisten kaçırmak
to spring from jail Verb
birini kaçırmak
to get someone out Verb
birşey yapmayı kıl payı kaçırmak
to miss doing something Verb
birşeyden yararlanma fırsatını kaçırmak
to miss out on something Verb
birşeyi bilerek ağzından kaçırmak
to let drop something Verb
birşeyi bilerek ağzından kaçırmak
to let fall something Verb
birşeyi kaçırmak
to miss out on something Verb
birşeyin keyfini kaçırmak
to put a damper on something Verb
birşeyin tadını kaçırmak
to put a damper on something Verb
borç isteyenleri ürkütüp kaçırmak
to flush out a string of borrowers Verb
çocuk kaçırmak
to kidnap a child Verb
dozunu kaçırmak
to overdo Verb
düşmanı kaçırmak
to put the enemy to flight Verb
eğlencenin tadını kaçırmak
to spoil the fun Verb
elden kaçırmak
to lose Verb
elinden fırsatı kaçırmak
to pass up a chance Verb
fazla kaçırmak
to eat or drink too much Verb
fazla kaçırmak
to overdo it Verb
fırsatı elden kaçırmak
to omit an opportunity Verb
fırsatı elinden kaçırmak
to pass up an opportunity Verb
fırsatı kaçırmak
to pass up Verb
fırsatı kaçırmak
to pass up a chance Verb
fırsatı kaçırmak
to miss out Verb
fırsatı kaçırmak
to miss out sth Verb
fırsatı kaçırmak
to muff Verb
fırsatı kaçırmak
to miss the boat Verb
fırsatını kaçırmak
to miss one's opportunity Verb
fırsatını kaçırmak
to miss one's chance Verb
gelir kaçırmak
to revenue fraud Verb
gelir vergisi kaçırmak
to cheat one's income tax Verb
gelir vergisini kaçırmak
to cheat one's income tax Verb
gözden kaçırmak
(to) overlook
gözden kaçırmak
to overlook Verb
gözlerini kaçırmak
not to be able to look someone in the eye
gözlerini kaçırmak
to drop your eyes Verb
gözlerini kaçırmak
to drop your gaze Verb
gümrükten kaçırmak
to smuggle through the customs Verb
gümrükten kaçırmak
to smuggle Verb
gümrükten mal kaçırmak
to cheat the customs Verb
hapishaneye mektup kaçırmak
to smuggle a letter into prison Verb
hedefi kaçırmak
to miss Verb
huzurunu kaçırmak
to disquit Verb
huzurunu kaçırmak
to disturb or trouble sb Verb
içkiyi fazla kaçırmak
to have had a glass too much Verb
ilmek kaçırmak
to drop a stitch Verb
inine kaçırmak
to earth Verb
istemeyerek ağızdan kaçırmak
to blurt Verb
iyi bir fırsat kaçırmak
to throw away a good opportunity Verb
keyfini kaçırmak
to deject Verb
keyfini kaçırmak
to spoil sb's good mood Verb
keyfini kaçırmak
to dampen Verb
konuşurken ipin ucunu kaçırmak
to become involved in one's speech Verb
korkutup kaçırmak
to scare someone off Verb
korkutup kaçırmak
to scare someone away Verb
kötü koku ile kaçırmak
to stink out Verb
mal kaçırmak
to hide assets Verb, Law
metnin gerçek anlamını kaçırmak
to miss the true meaning of a text Verb
müşteri kaçırmak
to alienate customers Verb
müşterileri kaçırmak
to draw away customers Verb
neşesini kaçırmak
to flatten Verb
neşesini kaçırmak
to sadden Verb
otobüsü kaçırmak
to miss the bus Verb
repliğini kaçırmak
to miss one's cue Verb
şansı kaçırmak
to gum up the works Verb
şansını kaçırmak
to miss one's chance Verb
satış olanağını kaçırmak
to miss the market Verb
söylenmeyecek bir şeyi ağzından kaçırmak
to blab Verb
tadını kaçırmak
to spoil sth Verb
tadını kaçırmak
to cast a damper on Verb
tav anını kaçırmak
to miss the right moment Verb
toplumun huzurunu kaçırmak
to create social unrest Verb
topu kaçırmak
to drop a catch Verb, Baseball
trenini kaçırmak
to miss one's train Verb
uçak kaçırmak
to skyjack Verb
ülkeden dışarı bir şey kaçırmak
to smuggle something out of the country Verb
vaktinde kalkmadığı için randevusunu kaçırmak
to oversleep Verb
vergi kaçırmak
to dodge a tax Verb
vergi kaçırmak
to evade taxes Verb, Accounting
vergi kaçırmak
to avoid tax Verb
gelir vergisi kaçırmak amacıyla mülkiyet devri
transfer to avoid income tax
ne dediğinizi kaçırmak dım
I missed what you said
vergi kaçırmak amacıyla
black work
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kaçmasını sağlamak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.