kilit

Turkish-English Translation

  1. Information Technology lock
  2. talon
  3. shackle
  4. padlock
  5. linchpin
  6. clevis
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bagaj kilidi
trunk lock Transport
bisiklet kilidi
bike lock Noun, Cycling
büyük harf kilidi
caps lock Information Technology
çekmece kilidi
chest lock
diferansiyel kilidi
differential lock Noun, Transport
direksiyon kilidi
steering column lock
direksiyon kilidi
steering lock
emniyet kilidi
check lock
emniyet kilidi
safety lock
emniyet kilidi
safe lock
erişim kilidi
privacy lock Information Technology
kapı kilidi
door lock
Kilit ve menteşe imalatı (NACE kodu: 25.72)
Manufacture of locks and hinges (NACE code: C25.7.2) Noun, Trades-Professions
anahtarlı kilit
deadlock
ankastre kilit
mortise lock
asma kilit
hanging lock
asma kilit
padlock
çubuklu kilit
door bolt
emniyetli kilit
safety lock
gömme kilit
mortise lock
gömme kilit
inset lock
iç kilit
interlock
maymuncukla kolay kolay açılmayan emniyetli kilit
safety lock
saati gelmeden açılmayan kilit
time lock
şifreli kilit
puzzle lock
şifreli kilit
security lock
şifreli kilit
letter lock
şifreli kilit
permutation lock
şifreli kilit
letter-keyed lock
şifreli kilit
combination lock
sürgülü kilit
dead lock
kilit adam
key man
kilit altında
under lock and key
kilit altında
locked up
kilit altında tut
keep under lock and key
kilit altında tutmak
to bolt Verb
kilit dili
bolt
kilit dili
ward
kilit dili
catch
kilit kişi
kingpin Noun
kilit mandalı
locking lever
kilit mandalı
retainer
kilit mandalı
door handle
kilit mandalı
lock pin
kilit mandalı
arresting lever
kilit mandalı
latch
kilit mandalı
ratchet drill
kilit mandalı
ratchet
kilit mandalı
free wheel ratchet
kilit mandalı
door latch
kilit mevki
pivotal position
kilit mevki
key position
kilit mevki
key office
kilit mevki
priority job
kilit mevki I
key position
kilit mevki tayinleri
key appointment Noun
kilit mevkideki memur
key official
kilit mevkideki personel
key personnel
kilit mevkideki şahıslar
key people
kilit mevkideki tüketici grubu
key market
kilit mevkii
key
kilit nokta
pivotal point
kilit noktalardaki memurlar
key employees Noun
kilit noktalardaki yöneticiler
key executives Noun
kilit noktası
key point Noun
kilit noktasındaki adam
key man
kilit noktasındaki memur
key official
kilit pozisyon
key job
kilit rol
pivotal role
kilit sektör
key sector
kilit şifresi
combination Noun
kilit taşı
keystone
kilit taşı
pivot
ağzına kilit vurmak
to button up one's lips Verb
anahtarsız kilit açan kimse
pickock
asma kilit köprüsü
spooling
asma kilit vurmak
to padlock Verb
bir firmanın kilit mevkideki yöneticileri
key company people Noun
bir şeyi kilit altında tutmak
to keep something locked up Verb
bir tutukluyu kilit altında tutmak
to lock up a prisoner Verb
birini kilit bir noktaya getirmek
to earmark for a key position Verb
kabinedeki kilit mevkiler
key cabinet posts Noun
kapısına kilit vurmak
to seal Verb
mektuplarını kilit altında tutmak
to keep one's letters under lock and key Verb
merkezi kilit sistemi
central lock system Noun, Transport
stratejik kilit mevki
key strategic position
uluslararası kilit noktalarda yerleşmiş yöneticiler
key international executives Noun
US kilit mevzi
key centre (center)
yüksek kilit mevki
high slot
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Anahtar, düğme vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.