kin

  1. akraba, hısım.
    We are near kin: yakın akrabayız.
  2. aile bağı/ilişkisi, akrabalık, hısımlık.
    What kin is she to you? Neyiniz oluyor?
  3. soy, göbek, kuşak, nesep, nesil, sülâle.
    All our kin came to the family reunion.
  4. akraba olan kimse, akrabadan herbiri.
  5. benzer/aynı türden/ soydan/aileden olan (kimse/şey), hemcins.
yansoy hısımlığı Noun, Civil Law
hısımlık Noun, Civil Law
kan hısımlığı Noun, Civil Law
kayın hısımlığı Noun, Civil Law
üstsoy-altsoy hısımlığı Noun, Civil Law
en yakın akraba
hısım
iyi aileden gelmek Verb
“-cik/cık”, küçük-, ufak-”
ör.: lambkin, catkin, babykins Suffix
uzak akraba: amcazade, halazade vb. Noun
tanıdıklar, eş-dost ve hısım-akraba. Noun
usul ve fürû akrabalığı
yakın akraba
en yakın akraba/hısım.
akraba, aynı aileden/soydan.
near of kin: yakın akraba.
next of kin
huk. en yakın
akraba.
His next of kin is his father. His next of kin were/was told of his death.
kayın hısımları Noun, Law
biriyle akraba olmak Verb
akraba değil.
He's no kin of me: Akrabam değildir.
  1. Noun grudge
  2. antagonism
  3. ill feeling
  4. particular malice
  5. rancour rancor
  6. venom
  7. deep resentment
  8. rancour
  9. deep-seated enmity
  10. to bear someone a grudge
  11. to bear a grudge against sb
  12. Noun animosity
  13. Noun enmity
  14. hate
  15. hatred
  16. gall
  17. spleen
  18. bitterness
  19. bad blood
  20. derry
  21. despite
  22. ill-feeling
  23. jaundice
vindictive Adjective
virulence
to envenom Verb
to hate Verb
venomous Adjective
vendetta
to hold something against someone Verb
to bear someone a grudge Verb
to bear someone a grudge Verb
public incitement to hatred and enmity Noun, Law
inciting hatred and hostility Noun, Law
inciting hatred and hostility Noun, Law
misuse of one's rights
merging of (two or more) rights in one person
scabbard
sheath
case
sheath Noun

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kendisine yapılan bir şeyi hazmedememekten doğan ... gizli düşmanlık, garaz, buğz

bk. –gın
Çakı, bıçak, kılıç vb