kosul

English Turkish Phrases

koşul, şart
Uyanmadan ölürsem …
If I should go, he would go too: Ben gidersem o da gidecek.
should you
go there: oraya giderseniz/gidecek olursanız.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

averaj koşulu
average clause
hata koşulu
error condition
Marshall-Lerner koşulu
Marshall-Lerner condition Noun, Economics
ödeme emri kullanabilme koşulu
draft terms
rekabet koşulu
competitive clause
rekabetçi arz koşulu
competitive supply
sınır koşulu
boundary condition Information Technology
sosyal yardım alabilme koşulu
qualification for benefit
yalnız tam ziyada ödeme yapılır koşulu
total loss only
yer bulunmadığı durumda otelin başka bir otelde yer bulması koşulu
subject to temporary accomodations
akdin amaç ve konusuna aykırı olan saçma ve anlamsız koşul
repugnant condition
aynı zamanda gerekli olan koşul
concomitant requirement
baş koşul
principal condition
bir işin hoş olmayan yanı ile uğraşmak zorunda kalmak (bir pazarlıktaki elverişsiz koşul
to get the wc end of the stick
bir şeyin yapılmamasını öngören koşul
negative condition
bir yükümlülük yükleyen koşul
restrictive condition
eş koşul
co-requisite Noun, Education-Training
eş koşul dersi
co-requisite Noun, Education-Training
gelişme için uygun koşul
seedbed
gerçekleşmesi maddeten ya da hukuken olanaklı olan koşul
possible condition
gerçekleşmesi taraflardan birinin iradesine bağlı koşul
potestative condition
her türlü durum ve koşul altında
at all hazards
ilk koşul
prerequisite
ilk koşul
preliminary condition
isteğini her koşul altında yapmaya kararlı
do or die
karma koşul
mixed condition
koşul
provision
koşul
mode
koşul
requirement Noun
koşul
stipulation Noun
koşul
condition Noun
koşul
term
koşul
proviso
koşul
qualification
koşul
string
koşul
if
koşul
job
koşul
milieu
koşul
weather
koşul öne sürme
stipulation Noun
muafiyetin özel avarya halinde uygulanacağı hususunda koşul
customary average
mükemmel düzen ya da koşul
apple pie order
navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile
berth clause
navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile astarya günleri
berth clause Noun
ön koşul
prerequisite Noun
ön koşul
prerequisite Noun, Education-Training
ön koşul dersi
prerequisite Noun, Education-Training
tahdit edici şart (bir yükümlülük yükleyen koşul
restrictive
yükleme ve boşaltma koşul ve kuralları
berth terms Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

koşul
Şart