kuyruk

Turkish-English Translation

  1. tail
  2. line
  3. file
  4. cue
  5. Information Technology queue
  6. queuing line
  7. (vehicle or procession) tail
  8. rear end
  9. tail end
  10. trail
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(tavşan , geyik , vb) bazı hayvanların kısa kuyruğu
scut
araba kuyruğu
queue of cars
at kuyruğu
horse tail
bankada hizmet bekleyen müşteri kuyruğu
queue
başvuru sahipleri kuyruğu
queue of applicants
bekleme kuyruğu
waiting line
bıçağın sapa giren kuyruğu
tang
çıktı kuyruğu
output queue Information Technology
girdi iş kuyruğu
input work queue
imza kuyruğu
curlicue
iş isteyenlerin kuyruğu
job queue
işsizler kuyruğu
breadline
kuyrukluyıldız kuyruğu
tail of a comet Noun, Astronomy
müşteri kuyruğu
line up
otomobil kuyruğu
string of cars
otomobil kuyruğu
motor cavalcade
taşıt araçları kuyruğu
string of vehicles
tilki kuyruğu
brush
trafik kuyruğu
tailback of traffic trouble
uçak kuyruğu
empennage Noun, Transport
uzun trafik kuyruğu
tail- back
yazıcı kuyruğu
print queue Information Technology
yürüyen bir ordunun kuyruğu
tail of a marching army
Br işsizlerin iş için oluşturdukları kuyruk
unemployment line (queue ,)
gıda maddeleri dükkânı önündeki kuyruk
food queue
işsizlerin oluşturduğu kuyruk
dole queue
kazık kuyruk
spny butterfly ray Noun, Zoology
parasız ekmek veya yemek almak için kuyruk
bread line
yarım kuyruk
(piano) baby grand
kuyruk acısı
spite
kuyruk acısı
desire for vegenance
kuyruk acısı
malice
kuyruk acısı
rancour
kuyruk acısı
grudge
kuyruk acısı
rancor Noun
kuyruk çıkıntısı
tail bud (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
kuyruk döngüsü
tailspin
kuyruk lambası
tail lamp Noun
kuyruk lambası
taillight Noun, Transport
kuyruk lambası
backlight Noun
kuyruk mili
power takeoff Noun, Transport
kuyruk oluşturmak
to stand in line Verb
kuyruk rotoru
tail rotor Noun, Machines
kuyruk rüzgârı
tailwind
kuyruk sallamak
to wag its tail Verb
kuyruk sallamak
(col) to fawn over sb Verb
kuyruk sallamak
to play up to sb Verb
kuyruk şeklinde saç örgüsü
cue
kuyruk sokumu
behind
kuyruk sokumu
rump
kuyruk sokumu
the end of the spinal column
kuyruk sokumu
tailend
kuyruk takmak veya yapmak
to tail Verb
kuyruk türbülansı
wake turbulence Noun, Transport
kuyruk yağı
grease
kuyruk yapma
queuing
(arabalar) kuyruk oluşturmak
to make up a train Verb
(otomobil) kuyruk lambası
tail lamp Noun
birine kuyruk sallamak
to fall over sb Verb
küt kuyruk vatoz
blonde Noun, Zoology
yarım kuyruk piyano
baby grand piano
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Hayvanların büyük bir kısmında gövdenin arka ... uzun ve esnek organ
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.