lament

  1. ağlama(k), inleme(k), figan etme(k), ağlayıp inleme(k).
    Why does she lament?
  2. yas/matem tutma(k), biri için ağlama(k)/keder etme(k), matemini tutma(k), yasa bürünme(k).
    to lament
    the dead: ölünün matemini tutma(k).
  3. üzülmek, esef etmek.
    We lamented his absence: Onun hazır bulunmayışına üzüldük.
  4. ağıt, yas, matem, keder, hüzün.
  5. matem kasidesi/şiiri.
  6. esef, üzüntü, teessüf.
  7. şikâyet, sızlanma.
birinin başına gelen felaketin yasını tutmak Verb