ilgi çekememek, alâka uyandıramamak.
işlerini tam bir düzen içinde bırakmak
Verb
bavulunu vestiyere bırakmak
Verb
bagajını vestiyere bırakmak
Verb
kartvizitini bırakmak
Verb
mücevherlerini kasaya koymak
Verb
(Br) mücevherlerini kasaya muhafaza için emaneten bırakmak
Verb
çağına damgasını vurmak
Verb
bir şey üzerinde izini bırakmak
Verb
parasını birine bırakmak
Verb
kâğıtlarını darmadağın bırakmak
Verb
işinden istifa etmek
Verb
malını eşine bırakmak
Verb
malını karısına bırakmak
Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek
Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek
Verb
acele karar vermemek, belirli bir süre içinde seçmekte serbest olmak, seçme/alma hakkı mahfuz olmak.
karısının nafakasını kasıtlı olarak ihmal etme
mücevherlerini kasaya muhafaza için emanet en bırakmak
Verb
(Br) tahliye şartını bozmak
Verb
işverenine işten ayrılma niyetinde olduğunu bildirmek
Verb
birinin hesabında zimmet (borç) bakiyesi bırakmak
Verb
borç bakiyesi bırakmak
Verb
bütün parasını hayır işlerine bırakmak
Verb
çağına damgasını vurmak
Verb
kendi ihtiyarına bırakmak
Verb
işinin yarısını ertesi güne bırakmak
Verb
vasiyetname bırakmak
Verb
bir şeyi birinin koruması altına vermek
Verb
birinin takdirine bırakmak
Verb
birinin takdirine bırakmak
Verb
(birini) kendi haline/arzusuna bırakmak, işine karışmamak, serbest bırakmak.
arkadaşlarına veda etmek
Verb
aklını kaçırmak, delirmek, çıldırmak.
izin isteyerek gitmek
Verb
izin zni isteyerek gitmek
Verb
üç günlük izin zni alarak gitmek
Verb
birinden izin alarak gitmek
Verb
üç günlük izin zni alarak gitmek
Verb