ledger

English-Turkish Translation

  1. ana defter, defteri kebir, hesap defterinin en büyüğü, jurnal, sicil defteri.
  2. (mezarlarda) kapak taşı, mezar üstüne yatay durumda konulan taş.
  3. (iskelede) yan bağlama tahtası.
  4. ledger = leger bait = ledger = leger tackle ile ayni anlama gelir. (su dibinde duran) olta yemi.
  5. sabit, hareketsiz.
  6. ledger = leger ile ayni anlama gelir. (su dibinde duran) olta yemi.
  7. sabit (namlulu) bıçak.
  8. tabla: çit, trabzan vb. üstündeki düz/yatay tahta.
  9. (a)
    müz. ek-çizgi, ek notalar için portenin üst veye altına eklenen çizgi, (b) sabit olta.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

acceptance liability ledger
kabul edilen veya vadesi gelen meblağ tutarını ve ödeme tarihini içeren
acceptance liability ledger
akreditif numarasını
acceptance liability ledger
vade tarihini
acceptance liability ledger
her banka ve ödeme müşterisinin adına düzenlenmiş büyük defter
acceptance liability ledger
senet meblağını
acceptance liability ledger
tarihi
acceptance liability ledger
akseptans numarasını
acceptance liability ledger
müşterinin adresini
acceptance liability ledger
iş alanını
account receivable ledger
alacaklar defteri
account receivable subsidiary ledger
alacaklar muavin defteri
accounts payable ledger
borç hesapları büyük defteri
accounts payable subsidiary ledger
ödenecek hesaplar muavin defteri
accounts receivable ledger
alacak hesapları büyük defteri
accounts-payable ledger
(US) alacaklılar büyük defteri
accounts-payable ledger
alacaklılar büyük defteri
accounts-receivable ledger
(US) borçlular büyük defteri
accounts-receivables ledger
borçlular büyük defteri
allotment ledger
tahsis kayıtları için tutulan büyük defter
allotment ledger
tahsisat defteri
allotment ledger
ödenekler yardımcı defteri
allotment ledger
tahsisat muavin defteri
appropriation ledger
tahsisat defteri
balance ledger
bakiye listesi
balance the ledger
defter-i kebir hesabını kapatmak Verb
balance the ledger
büyük defteri denkleştirmek Verb
Balance the ledger
büyük defter hesabını kapatmak Verb
bank ledger
banka büyük defteri
branch ledger
şube büyük defteri
branch ledger
şube büyük defter
building ledger
inşaat hesabı
collection ledger
tahsilat defter-i kebiri
cost and expense ledger
maliyet ve masraf defteri
cost ledger
maliyet hesaplarının tutulduğu yardımcı defter
credit ledger
kredili mübayaa defteri
credit ledger
kredili alış defteri
creditors'ledger
alacaklılar defteri
creditors'ledger
alacaklıya yardımcı defter
current account ledger
cari hesap defteri
customer's ledger
her müşterinin alacak hesabını gösteren defter
customer's ledger
müşterilerin alacak hesaplarını gösteren defter
debt ledger
zimmet defteri
debt ledger
borç defteri
debt ledger
meriyetten kalkan borç defteri
deposit ledger
(Br) depozito defteri
deposit ledger
depozit depozito defteri
discount ledger
iskonto defteri
enter an item in the ledger
büyük deftere kaydetmek Verb
enter an item in the ledger
deftere bir kayıt geçirmek Verb
enter an item in the ledger
bir hesap kaleminıbüyük deftere kaydetmek Verb
enter an item in the ledger
bir hesap kalemini büyük deftere kaydetmek Verb
enter into the ledger
büyük deftere geçirmek Verb
expense ledger
masraf büyük defteri
factory ledger
fabrika büyük defteri
general ledger
genel büyük defter
general ledger
büyük defter Noun, Accounting
goods bought ledger
giren malların kaydedildiği defter
goods- bought ledger
giren malların kaydedildiği defter
goods purchase ledger
mal alım defteri
goods-bought ledger
satın alınan mallar büyük defteri
goods-sold ledger
satılan mallar büyük defteri
great ledger
devletin borç büyük defteri
great majority great ledger
büyük çoğunluk büyük defter
individual ledger
müşteri defteri
investment ledger
yatırım büyük defteri
job cost ledger
iş masraf defteri
job cost ledger
iş masrafı defteri
keep the ledger
büyük defter tutmak Verb
loan ledger
kredi büyük defteri
loan ledger
(US) kredi büyük defteri
loose- leaf ledger
dikişsiz ciltli büyük defter
loose-leaf ledger
sayfaları çıkarılabilen büyük defter
nominal ledger
defter-i kebir
operating ledger
işletme büyük defteri
payroll ledger
bordro büyük defteri
personal ledger
şahsi hesap defteri
plant ledger
fabrika büyük defteri
post a journal into the ledger
yevmiye defteri kaydını büyük deftere geçirmek Verb
post an item in the ledger
büyük deftere bir hesap kalemi geçirmek Verb
post up the ledger
yevmiye defteri kayıtlarını büyük deftere geçirmek Verb
private ledger
(Br) gizli büyük defter
private ledger
özel büyük defter
property ledger
gayri menkul büyük defteri
property ledger
gayrimenkul büyük defteri
property ledger
mübayaa büyük defteri
purchase ledger
mübayaa büyük defteri
purchase ledger
alışların yazıldığı büyük defter
sales ledger
satış büyük defteri
securities ledger
menkul kıymetler büyük defteri
securities ledger
(Br) hisse büyük defteri
share ledger
hisse senedi büyük defteri
shareholders'ledger
hissedarlar defteri
stock ledger
envanter
stock ledger
pay defteri Noun, Accounting
stockholder's ledger
(US) hissedarlar büyük defteri
stockholder's ledger
her hissedarın sahip olduğu hisse senetleri ile ilgili bilgilerin kayıtlı olduğu hissedarlar defteri
stockholders'ledger
(US) hisse sahipleri defteri
stockholders'ledger
hissedarlar büyük defteri
stockholders'ledger
her hissedarın sahip olduğu hisse senetleri ile ilgili bilgilerin kayıtlı o
store ledger
s ambar büyük defteri
store's ledger
ambar büyük defteri
subscribers'ledger
abone listesi
subscription ledger
(US) iştirake taahhüt defteri
subsidiary ledger
muavin defter
subsidiary ledger
yardımcı büyük defter
subsidiary ledger
muavin büyük defter
subsidiary ledger
yardımcı büyük defteri
suspense ledger
geçici kayıtlar büyük defteri
to balance the ledger
büyük defteri denkleştirme
ledger account
büyük defter hesapları Noun
ledger accounts
defter-i kebir hesapları Noun
ledger an item
büyük deftere kaydetmek Verb
ledger book
defter-i kebir
ledger book
büyük defter
ledger clerk
muhasebe defter-i kebire kayıt yapan memur
ledger clerk
büyük defter hesaplarını tutmakla görevli memur
ledger clerk
muhasebede defter-i kebire kayıt yapan memur
ledger control
büyük defter denetimi
ledger experience
büyük defter tutma deneyimi
ledger item
büyük defter kalemi
ledger journal
Amerikan usulü yevmiye defteri
ledger journal
çok sütunlu günlük defter
ledger journal
büyük defter
ledger journal
yevmiye defteri
ledger keeper
büyük defter tutan muhasebeci
ledger paper
iyi kalite yazı kâğıdı
ledger postings
büyük defter kayıtları Noun
ledger postings
yevmiye defterindeki kayıtların büyük deftere geçirilmesi
ledger report
büyük defter özeti
ledger sheet
büyük defter ekstresi
ledger transfer
büyük defterden başka hesaba aktarma işlemleri Noun
ledger transfer
büyük defterde yapılan başka hesaba geçirme işlemleri Noun
ledger type journal
Amerikan usulü yevmiye defteri
ledger word
büyük deftere geçirme
customer's ledger account
müşteri defter-i kebir hesabı
general ledger (GL)
büyük defter Noun, Accounting
general ledger (GL)
defter-i kebir Noun, Accounting
savings account ledger card
tasarruf hesabı büyük defter kartonu
stock ledger account
envanter hesabı defteri
stock ledger card
depo mevcudu kartı
English-Turkish phrases from Zargan's own database