linear

  1. Adjective, Botany şeritsi
  2. Noun, Mathematics lineer
  3. Adjective doğrusal.
    linear accelerator
    fiz. doğrusal ivdireç.
    linear algebra: doğrusal cebir.

    linear associative algebra: doğrusal birleşmeli cebir.
    linear combination: doğrusal katışım/bileşim.
    linear dependence: doğrusal bağımlılık.
    linear element: doğrusal öğe.
    linear equation: doğrusal denklem.
    linear form: doğrusal biçim.
    linear function: doğrusal işlev.
    linear independence: doğrusal bağımsızlık.
    linear interpolation: doğrusal içdeğer-biçim.
    linear isomorphism: doğrusal eşyapı dönüşümü.
    linear iteration: doğrusal yinelem.
    linear lattice: doğrusal örgü.
    linear manifold: doğrusal katman.
    linear mapping: doğrusal izdeşim/gönderim.
    linear perspective: doğrusal izdüşüm/görünge.
    linear programmning: doğrusal izlenceleme.
    linear representation: doğrusal adlanım.
    linear space: doğrusal uzay.
    linear transformation: doğrusal dönüşüm.
  4. Adjective uzunluk+, boy+, uzunlukla ilgili.
    linear measure: (a) uzunluk/boy ölçüsü, (b) uzunluk ölçü birimi.
  5. Adjective çizgisel.
    linear dimensions.
  6. Adjective çizgili, çizgilerden oluşan.
    linear design/drawing.
  7. Adjective çizgiye benzer, çizgi biçiminde.
    linear nebulae.
  8. Adjective, Mathematics (a) doğrusal, birinci derece.
    linear equation. (b) lineer.
    a linear operation: lineer işlem.
  9. Adjective, Botany uzun ve ince.
    a linear leaf.
lineer cebir Noun, Physics
doğrusal cebir Noun, Physics
doğrusal denklem Noun, Algebra
doğrusal fonksiyon
verginin doğrusal artırılması
füruun usulden tevarüs ettiği miras
tevarüs ettiği miras
doğrusal programlama
doğrusal programlama
doğrusal proglamlama
doğrusal birim
doğrusal gerileme