link

  1. Noun, Software bağlantı
  2. Noun halka, zincir halkası.
    missing link: noksan halka, insanla maymun arasındaki yaratık.
  3. Noun bağ, bağlantı, rabıta.
    He felt a link of trust between them: Aralarında bir güven bağı olduğunu
    hissetti.
    The link between the past and the future. A link in a chain of evidence.
  4. Noun lüle, bukle.
    a link of hair.
  5. Noun sucuk halkası, tek sosis kangalı.
  6. Noun, Communication bağlantı, haberleşme kanalı, iki nokta arasında haberleşme sağlayan sistem.
  7. Noun kol düğmesi.
  8. Noun (a) 7.92" = 20.12 cm.'lik uzunluk birimi, (b) ölçü zincirini oluşturan 100 çubuktan herbiri (= 1 kadem = 30.48 cm.).
  9. Noun, Chemistry bağ, molekülü oluşturan atomlar arasındaki çekme kuvveti.
  10. Noun, Machines mafsal, oynak yeri.
  11. Noun (yağlı kıtıktan yapılmış) meş'ale.
  12. Noun zincirlemek, (birbirine) bağlamak, raptetmek, kavra(t)mak.
  13. Noun sekmek, hafif hafif sekerek yürümek.
direkt teleks bağlantısı
özdevimli bağ/bağlantı Information Technology
bağlantı kesme Information Technology
sermaye birleştirme
nedensel ilişki Noun, Logic
sebep-sonuç ilişkisi Noun, Logic
illiyet bağı Noun, Law
yakın ilişki Noun
haberleşme bağlantısı
iletişim bağlantısı
haberleşme bağlantısı
köprülük
bağlama parçası Noun
irtibat
kol düğmesi.
kol düğmesi Noun, Textile Industry
veri bağlayıcı
veri bağlantısı Information Technology
bilgisayar verilerinin değiş tokuş edilmesi amacıyla iki yerin birbirine örneğin
telefon hattı ya da kablo ile bağlanması
direkt teleprinter bağlantısı
(paralel millerde) krank bağlantısı. Noun
dişi mafsal
gerçek bağ Noun, International Law
sıcak bağ Information Technology
ana bağlantı
kara bağı
çok kısa dalga televizyon röle istasyonu
eksik/noksan halka, bulunamayan bağ/rabıta, bir diziyi tamamlamak, için gerekli olup bulunamayan öğe, önemli bağ. Noun
tekâmül silsilesinde yeri boş kalmış kademe, insanla maymun arasında bilginlerin bulmayı başaramadıkları yaratık. Noun
(alay) maymuna benzer çirkin insan. Noun
organik bağ
radyolink
demiryolu bağlantısı
güneş ışığı bağlantısı Noun, Astronomy
telefon bağlantısı
metin link Noun, Advertising
metin bağlantı Noun, Advertising
zayıf halka Noun
(US) bir sorunu yenmek Verb
geçmiş ile gelecek arasındaki bağ
geçmiş ile gelecek arasındaki bağ
(bilgisayarda) bağlaç biti
kanıtlar zincirindeki eksik halka
dosyaları bir araya getirmek Verb
dosyaları birbirine bağlamak Verb
birine bir fırsattan yararlanması için olanak sağlamak Verb
altın fiyatıyla bağ
yerde pilot eğitim cihazı. Noun
(uzay gemisi) kenetlenmek Verb
dosyaları birbirine bağlamak Verb
yayın cihazlarını birbirine bağlamak Verb
yüksek düzeyli veri bağlaç denetimi
Devingen Bağlı Kitaplık Information Technology
  1. Noun, Software link
text link Noun, Advertising
anchor text Noun, Software

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bilgi ve haberlerin bir yerden başka ... sağlayan, telgraf, telsiz vb