kelleyi koltuğa almak, çok tehlikeli bir işe atılmak.
kelleyi koltuğa almak
Verb
(dantel kanatlı böceklerde) kurtçuk
Noun
Aslan burcu
Noun, Entertainment
edebiyatın büyük adlarından olan kimse
uyuyan aslanı uyandırmak
Verb
iş hayatının ileri gelenlerinden
şöhret avcısı: ünlü kişileri ziyafet vb. ile elde etmeye çalışan kimse.
aslan avcısı (başarı gösteren kişileri toplantılara çağırarak dikkati ona çeken kimse
bir bölgenin görülmeye değer yerleri
Noun
aslan payı, bir şeyin en büyük ve en iyi parçası.
He received lion's share of the research money. She grabbed the lion's share of the dessert.
Noun
evde aslan, dışarıda fare
gidip kafa tutmak, birinin üstüne yürüyüp meydan okumak, birisiyle açıkça yüzleşmek.
kuvvetli/nüfuzlu birine açıkça meydan okumak/karşı koymak.
başarı göstermiş birini toplantılara çağırarak dikkatleri ona çevirmek
Verb
aslanı ininden çıkarmak, uyuyan aslanı uyandırmak, hükümeti (özellikle İngiliz hükümetini/milletini)
kızdıracak harekette bulunmak.
(İngilizi sinirlendirmek için) damarına basmak.
aslanın kuyruğuyla oynama (İngiliz hükümetine karşı yapılan eleştiri
Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap
Noun, Cinema