maintain

  1. Transitive Verb sürdürmek, devam ettirmek, idame etmek.
    maintain friendly relations with … : … ile dostça ilişkileri
    sürdürmek.
    enough food to maintain life.
  2. Transitive Verb korumak, muhafaza etmek, aynı seviyede tutmak.
    maintain one's health: sağlığını korumak.
    maintain
    one's reputation: şöhretini korumak, adını kirletmemek.
    maintain a speed of 90 km an hour: Saatte 90 km. hızı muhafaza etmek.
    maintain an open mind on something: bir konuda herkesin fikirlerini almak/dikkatle dinlemek.
  3. Transitive Verb bakmak, bakımını yapmak/sağlamak.
    maintain a car/a house. maintain machinery. maintain a railroad.
  4. Transitive Verb iddia/ısrar/teyit etmek.
    He maintained that all men are not equal.
    to maintain that it is so:
    bu böyledir diye iddia etmek.
  5. Transitive Verb (fikrinde) direnmek, ayak diremek, ısrar etmek.
    maintain one's innocence = maintain that one is innocent
    of charge: suçsuz olduğunu ısrarla söylemek/iddia etmek.
  6. Transitive Verb (hücuma karşı vb.) tutunmak, dayanmak, savunmak, yerini muhafaza/müdafaa etmek.
    maintain a position.

    maintain one's rights: haklarını savunmak.
  7. Transitive Verb geçindirmek, geçimini/iaşesini sağlamak, beslemek, masrafını görmek.
    to maintain a family: aile geçindirmek.
(Br) adaylığını korumak Verb
ailesini geçindirmek Verb
mevziini terk etmemek Verb
mevziini korumak Verb
bir bölge üzerinde hâkimiyeti olmak Verb
fikrinde ısrar etmek Verb
düşüncesinde ısrar etmek Verb
mevkiini muhafaza etmek Verb
mevkiini korumak Verb
itibarını korumak Verb
itibarıni korumak Verb
haklarını korumak Verb
masum olduğunu ileri sürmek Verb
ailesinin nafakasını sağlamayı ihmal etmek Verb
nafaka ödemekle yükümlü
bakım yükümlülüğü
yazışmayı sürdürmek Verb
ketum kalmak Verb
bir ailenin nafakasını sağlamak Verb
bir aileyi geçindirmek Verb
(borsa) dayanmak Verb
bir dostluğu sürdürmek Verb
bahçeye bakmak Verb
likit durumda olmak Verb
yeterli likiditesi olmak Verb
bir liste tutmak Verb
ılımlı davranmak Verb
olumsuz bir tavır takınmak Verb
tarafsız bir tutum takınmak Verb
nötr bir tutumu olmak Verb
pasif bir tavır takınmak Verb
bir patent hakkını sürdürmek Verb
korumak Verb
patent hakkını yürürlükte tutmak Verb
bir patent hakkını yürürlükte tutmak Verb
bir politika izlemek Verb
yeterli çoğunluğu korumak Verb
US bir demiryolu hattını trafiğe açık tutmak Verb
bir yolun bakımını sağlamak Verb
(US) bir programa bağlı kalmak Verb
oğlunu üniversitede okutmak Verb
belli bir hızla gitmek Verb
(US) davayı sürdürmek Verb
bir davayı sürdürmek Verb
savaşı sürdürmek Verb
davasını savunmak Verb
bir havaalanının bakımını sağlamak Verb
bir tavır takınmak Verb
bir sigortayı yürürlükte tutmak Verb
sigortayı yürürlükte tutmak Verb
bir bürosu olmak Verb
bir fikir ileri sürmek Verb
fikir sahibi olmak Verb
bir fikir sahibi olmak Verb
bakımını devlet hesabına yapmak Verb
klişe yapmak Verb
defter tutmak Verb
biriyle iş ilişkilerini sürdürmek Verb
biriyle iş ilişkilerini sürdürmek Verb
bir memleket ile diplomatik ilişkileri sürdürmek Verb
bir memleketle siyasal ilişkilerini sürdürmek Verb
disiplini korumak Verb
fiyatları istikrarlı tutmak Verb
dostane ilişkiler sürdürmek Verb
tüketim konjonktürünü yüksek tutmak Verb
yüksek mesleki standartları korumak Verb
sigorta ettirmek Verb
iç barışı sürdürmek Verb
değerinıkorumak Verb
değerini korumak Verb
kanun ve düzeni korumak Verb
kanuni yedek akçesi olmak Verb
yeterli likiditesi olmak Verb
bir siparişi sürdürmek Verb
(kiracı) çıkmamak Verb
fiyatları istikrarlı tutmak Verb
fiyatları korumak Verb
defter kaydı tutmak Verb
biriyle ilişkisini sürdürmek Verb
yedek akçesi olmak Verb
susup oturmak Verb
ağzını açmamak Verb
birini bir mevkide tutmak Verb
birini mevkiinde tutmak Verb
birini mevkinde tutmak Verb
birini mevkiinde alıkoymak Verb
birini mevkinde alıkoymak Verb
standart dıları korumak Verb
standartları korumak Verb
en ufak bir sır vermemek Verb
aksini iddia etmek Verb
aksiinısavunmak Verb
âdetlere uymak Verb
teslimatı sürdürmek Verb
kanuna sahip çıkmak Verb
aynı fiyat seviyesini korumak Verb
aynı süratte gitmek Verb